Eski Şark Eserleri Müzesi: Tarihin Derinliklerinde Bir Yolculuk
İstanbul’un tarih ve kültür hazinelerinden biri olan Eski Şark Eserleri Müzesi, Anadolu ve Mezopotamya’nın derinliklerinden günümüze ulaşan benzersiz eserleriyle dikkat çekiyor. Bu müze, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan ve o dönemde İstanbul’a getirilen eserlerle doludur. İşte, bu eşsiz müzenin detayları:
Müzenin Koleksiyonu ve Bölümleri
Eski Şark Eserleri Müzesi, Anadolu ve Mezopotamya’nın tarih öncesi dönemlerinden, Yunan öncesi ve İslam öncesi çağlara kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsar. Müzenin koleksiyonları, İslamiyet öncesi Arabistan eserleri, Mısır eserleri, Mezopotamya eserleri, Anadolu eserleri, Urartu eserleri ve çivi yazılı belgelerden oluşur. Bu eserler, bölgesel bir sınıflama ile sunulmuş olup, her bölüm kendi kültürel ve tarihi gelişimini yansıtmaktadır. Müze, zengin koleksiyonuyla ziyaretçilere benzersiz bir tarih ve kültür yolculuğu sunmaktadır.
Müzenin Tarihi
Bugün Eski Şark Eserleri Müzesi olarak bilinen bina, Osman Hamdi Bey tarafından 1883 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi olarak inşa edilmiştir. Daha sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin temellerini oluşturacak olan bu akademi, Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan ilk güzel sanatlar okuludur. Binanın mimarı Alexander Vallaury’dir, aynı mimar daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri Klasik binasını inşa etmiştir. 1917 yılında müze müdürü Halil Edhem Bey’in önerisiyle bina, Eski Şark Eserleri Müzesi olarak düzenlenmiş ve bu amaçla Alman uzman Eckhard Unger davet edilmiştir.
Müzenin Gelişimi
Eckhard Unger, 1917-1919 ve 1932-1935 yıllarında İstanbul’da çalışmış ve müzenin teşhirini tamamlamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında savunma amacıyla boşaltılan müze, daha sonra Osman Sümer tarafından Unger’in ilkelerine göre tekrar düzenlenmiştir. 1963 yılında büyük bir düzenleme yapılarak tekrar ziyarete açılan müze, en son 1999-2000 yıllarında bakım ve onarımları yapılarak günümüzdeki halini almıştır.
Eski Şark Eserleri Müzesi, zengin koleksiyonu ve tarihi binasıyla İstanbul’un kültürel ve tarihi mirasına ışık tutmaya devam etmektedir. Ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götüren bu müze, unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.