Kastamonu’nun Tarihi Eseri: Mahmutbey Camii
Kastamonu, Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu şehirlerinden biridir. Bu zenginliklerden biri de Candaroğulları Beyliği döneminde, 1366 yılında inşa edilen Mahmutbey Camii’dir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin parçalanmasının ardından kurulan beyliklerden biri olan Candaroğulları Beyliği’nin önemli eserlerinden biri olan camii, ahşap tavanlı ve ahşap destekli yapısıyla dikkat çekmektedir.
Teknik ve Mimari Özellikler
Mahmutbey Camii’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, ahşap çatısının bindirme tekniğinde yapılmış olmasıdır. Bu özellik, Türkiye’deki ender cami örneklerinden biridir. Caminin inşasında hiç metal çivi veya herhangi bir aksam kullanılmamıştır, bu da yapıyı daha da özel kılmaktadır. Caminin göz alıcı ve önemli bir öğesi de Ankaralı Nakkaş Mahmut oğlu Abdullah tarafından yapılan kapısıdır.
Kapının Önemi
Mahmutbey Camii’nin kapısı, Türkiye’de çok az örneği bulunan nadir eserlerden biridir. Orijinal kapı, güvenlik nedeniyle Kastamonu Etnografya Müzesi Liva Paşa Konağı’nda sergilenmektedir. Camiye yerel bir ahşap oymacılık ustası tarafından yapılan benzeri kapı yerleştirilmiştir. Cami içindeki tüm ahşap yüzeyler kökboyasıyla kalem işi süslenmiş ve bu süslemeler hala orijinal haliyle görülebilmektedir.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde
Mahmutbey Camii’nin tarihi ve mimari önemi, 15 Nisan 2014 tarihinde UNESCO tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeye hak kazanmıştır. Bu karar, caminin sadece Kastamonu’nun değil, dünya mirası açısından da önemini vurgulamaktadır.
Sonuç
Mahmutbey Camii, Kastamonu’nun kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçasıdır. Candaroğulları Beyliği döneminden günümüze ulaşan bu önemli eser, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır. Aynı zamanda caminin mimari özellikleri, ahşap işçiliği ve süslemeleri, sanat tarihine ilgi duyanlar için de büyük bir ilgi kaynağıdır.