Gökgöl Mağarası: Zonguldak’ın Doğal Güzellikleri
Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın doğal ve tarihi zenginliklerinden biridir. Jeolojik yapı bakımından yörenin jeomorfolojik ve hidrolojik gelişim evrelerini ve özelliklerini içeren bu mağara, birbirinden farklı dört kattan oluşmaktadır. Her katın kendine özgü bir yapısı ve özellikleri vardır, bu da mağarayı benzersiz kılmaktadır.
Mağaranın Katları ve Özellikleri
Gökgöl Mağarası’nın birinci katını oluşturan ağız kısmı ve çevresi, mağaranın ilk oluşan bölümüdür. İkinci kat ise tamamen fosilleşmiştir ve Büyük Çöküntü Salonu’nda bulunan damlataşların yer aldığı bir alandır. Mağaranın en genç bölümü olan üçüncü ve dördüncü katlarda ise Damlataşlar Salonu, yer altı deresi ve aktif küçük kol bulunmaktadır.
Mağaranın Yapısı ve Ağzı
Gökgöl Mağarası, toplamda üç ağza sahiptir. Bu ağızların ikisi fosilleşmiş, biri ise aktif olarak kabul edilir. Girişi sağlayan fosil ağızlardan biri, görkemli bir yapıya sahiptir. Diğer ağız ise dar ve sulu olduğu için giriş için uygun değildir. Mağaranın toplam uzunluğu 3350 metre olup, doğu, güneydoğu – batı, kuzeybatı yönünde gelişen ana galeri ile iki büyük yan koladan oluşmaktadır.
Mağaranın İçi ve Zenginlikleri
Gökgöl Mağarası’nın içi, damlataş birikimi açısından son derece zengindir. Her traverten, sarkıt, dikit sütunlar yanında, bayrak, perde, akma damlataşları ile süslüdür. Aktif ve yarı aktif katlarda duvar damlataşları, makarna sarkıtlar, mağara gülleri, mağara iğneleri ve içi su dolu damlataş havuzları bulunmaktadır. Bu damlataşlar, mağaranın hala oluşum halinde olduğunun bir göstergesidir.
Turizm Amaçlı Kullanım
Gökgöl Mağarası’nın ilk 875 metresi turizm amaçlı kullanıma açılmıştır. Bu bölümde, Fosil Giriş, Damlataşlar Galerisi, Çöküntü Salonu, Muhteşem Salon, Büyük Çöküntü Salonu ve Harikalar Salonu gibi alanlar bulunmaktadır. Aydınlatması yapılan bu alanda yürüyüş parkuru, köprüler ve seyir terasları da ziyaretçilerin keyifli bir gezi yapmasını sağlamaktadır.
Gökgöl Mağarası, doğal güzellikleri ve zenginlikleri ile Zonguldak’ın önemli bir turizm destinasyonudur. Tarih öncesi dönemden günümüze ulaşan bu mağara, ziyaretçilere doğanın eşsiz güzelliklerini ve tarihin derinliklerini keşfetme fırsatı sunmaktadır.