Antalya’nın Gizemli Hazinelerinden Birisi: Lyrbe Antik Kenti
Antalya, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Bu güzelliklerden biri de Manavgat ilçesinde bulunan ve tarihi M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanan Lyrbe Antik Kenti’dir. Antalya’nın doğal güzellikleri arasında adeta bir inci gibi parlayan bu antik kent, zengin tarihi dokusu ve mimari yapılarıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.
Lyrbe Antik Kenti’nin Tarihi Kökenleri
Lyrbe Antik Kenti’nin tarihi oldukça eski dönemlere dayanmaktadır. Kentin ilk adı Seleukeia olarak bilinmekteydi ve gemicilerin el kitabı olan Stadiasmus Maris Mayni’ye dayanarak bu ad öne sürülmüştü. Ancak daha sonraları, Side diliyle yazılmış bir yazıtta geçen kutsal alana dayanarak kentin asıl adının Lyrbe olduğu düşünülmeye başlandı. Kentin üç tarafı derin yarlarla çevrili olduğu için sadece güney yönünde bugüne kadar oldukça iyi korunmuş surlar bulunmaktadır.
Mimari Yapıları ve Önemli Yapıları
Lyrbe Antik Kenti, surlarla çevrili bir dağ yerleşimi olarak inşa edilmiştir. Kentin merkezinde yer alan agoranın batı tarafı yamaca yaslanmış ve doğu kıyısına iki katlı yapılar eklenmiştir. Agora’nın içine güneydoğudaki anıtsal kapı ile girilmektedir. Bu kapı, kentin en dikkat çekici yapılarından biridir ve iki anıtsal kule ile sınırlandırılmıştır. Kentin batısında bulunan yapılar, Galeri I ve II olarak adlandırılmaktadır. Agora’nın kuzey kanadı ise önemli yapılardan oluşmaktadır. Bunlardan biri olan Yedi Bilgeler Mozaiği’ni içeren yapı, kütüphane olarak tanımlanmaktadır.
Sonuç
Lyrbe Antik Kenti, Antalya’nın tarihi ve kültürel mirasını önemli ölçüde zenginleştiren bir yapıdır. Antik kent, zengin tarihi geçmişi ve mimari yapılarıyla ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Kentin surlarla çevrili olması ve iyi korunmuş yapılara sahip olması, antik dönemin yaşam biçimini ve mimari anlayışını anlamak için önemli bir fırsat sunmaktadır.