Adana’nın Tarihine Işık Tutacak Akça Mescit: Ramazanoğlu Şahabeddin Bey Döneminden Bir Miras
Adana’nın tarih kokan sokakları arasında, büyüleyici bir geçmişe sahip olan Akça Mescit, şehrin en eski yapılarından biridir. Bu tarihi eser, Ramazanoğlu Şahabeddin Bey döneminde, Türkmen beylerinden Ağcabey tarafından yaptırılmıştır. Akça Mescit, adını bu hayırsever beyden alırken, şehrin göbeğinde, Ulu Cami Mahallesi’nde ve Ulu Cami’ye sadece 60 metre mesafede konumlanmıştır.
Tarihi ve Mimari Değer
Akça Mescit, Adana’nın en eski Türk yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. 812 H (1489) yılında yapıldığı düşünülen mescit, Ulu Cami’nin ilk yapılış tarihinden önceye ait olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Mimari özellikleriyle dikkat çeken bu eser, giriş kapısındaki bitkisel desenli rölyefle bezemeli ve taştan yapılmış mihrabıyla sanatseverleri etkilemektedir.
Onarımlar ve Depremler Arasında Akça Mescit
1930’lu yıllarda müze deposu olarak kullanılan Akça Mescit, tarih boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır. 1964 ve 1998 depremlerinde ciddi hasar gören yapı, 2004 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından titiz bir şekilde onarılmıştır. Bu restorasyon, Akça Mescit’in tarihine ve kültürel mirasına verilen değerin bir göstergesidir.
Ebcet Hesabı ve Tarihi İzler
Akça Mescit’in tarihi, üzerindeki ebcet hesabına dayanan detaylarla daha da ilginç hale gelir. İncelikle yapılmış iki kuş figürü, ebcet hesabıyla 812 H (1489) tarihini ortaya çıkarmaktadır. Bu hesaplamalar, mescidin yapılış tarihine ışık tutarken, aynı zamanda Ulu Cami’nin tarihine referans oluşturmaktadır.
Hacı Hasan Ağa’nın İzleri
Eserin cümle kapısı üzerindeki kitabe, 1184 H (1770) tarihini taşımaktadır ve bu tarihten sonra Hacı Hasan Ağa tarafından eserin restore edildiği anlaşılmaktadır. Bu hayırseverin müdahalesi, Akça Mescit’in yaşam mücadelesini ve toplum içindeki önemini vurgular.
Mimari Yapı ve Detaylar
Akça Mescit, yaklaşık 10 metre x 10 metre boyutlarındaki kare planlı tek mekanlı bir mescittir. İri blok kesme taşlardan inşa edilen bu eser, alçak bir platform üzerine yerleştirilmiş ve kare planına uygun bir şekilde tasarlanmıştır. Tek kubbeli yapı, dış görünümüyle adeta bir türbeyi andırmaktadır. Kubbe, pandantiflerle desteklenmiş ve dört askı kemerine oturarak zarif bir mimari oluşturmuştur.
Sonuç
Adana’nın tarihini yansıtan ve kültürel mirasını koruyan Akça Mescit, zamanın zorlu koşullarına rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Her bir detayında gizli bir hikaye barındıran bu eser, ziyaretçilerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkararak Adana’nın köklü tarihine ışık tutmaktadır. Akça Mescit, sadece bir yapı değil, aynı zamanda Adana’nın kültürel zenginliğini ve tarihine duyulan saygıyı simgeliyor.