Alanya’yı tepeden görmek ve her yerine hükmetme hazzını iliklerinize kadar yaşatacak olan eşsiz yapı Alanya Kızıl Kule olarak adlandırılmaktadır. Mavinin tüm ahengini bulabileceğiniz ve insanın içini tekrar yaşam enerjisiyle dolduracak bir yerdir. Etkileyici olmasının yanı sıra huzur veren bir atmosferi vardır. Sükunetin hakim olduğu bu yapının önemi çok büyüktür. Bu nedenle çok iyi bir şekilde muhafaza edilerek bugünlere getirilmiştir.
Tarihin kanıtı niteliğinde olan Alanya Kızıl Kule, insanların aklını başından alan bir güzelliğe sahiptir, Alanya’da yaşayan insanlar için bu durum normal bir hal almış olsa da bazıları için hala önemli bir ritüeldir. Bu yapı bir çok kültüre beşiklik etmiştir. Kızıl Kule’ye çıkan insanların akıllarında beliren ilk soru onca yıl var olmasına rağmen nasıl bu kadar sağlam kalmayı başardı olmaktadır.
Şüphesiz ki; bunda Alanya’nın önde gelen girişimci ve iş adamlarının katkısı vardır. Tarihi yapının korunmasına vesile olan insanların emekleri büyüktür. Alanya Kızıl Kule’nin alt katı sergi salonu olarak düzenlenmiştir. Yukarılara çıkıldıkça eşsiz Alanya Manzarası ve insanın tüm duyularını açan doğanın melodilerini yakalama fırsatını sunmaktadır.
Her güzel şeye ulaşmanın mutlaka bir bedeli olduğunu hatırlatarak şunu söyleyebiliriz. Dik merdivenleri insanı birazcık zorlasa da sonunda Kızıl Kule’yi görmenin yaşatacağı hazzın düşüncesi insanların merdivenlere dayanmasına sebep olur. Tabi ki bu merdivenleri çıkarken insanlar, nefes egzersizi yaparlar. Ayrıca doğayla haşır neşir bir şekilde spor yapmanın tadına varırlar. Alanya Kızıl Kule’yi ziyaret etmek isteyen insanlar için giriş fiyatları oldukça cüzidir. Hemen herkesin sıklıkla gelebileceği düzeyde bir fiyat politikası belirlenmiştir. Yetkililer sembolik bir miktar talep ederek turistlerini zora sokmamaktadır.
Alanya Kızıl Kule
Bu güzelliği görmenin bedeli parayla ölçülemez. Buram buram tarih kokan Alanya Kızıl Kule, gezilip görülmesi gereken bir yerdir. Alanya Limanı’nda yer alan Kızıl Kule, kent ile bütünleşen bir sembolü (sekizgen planlı) barındırmaktadır. Tarihi kaynaklara bakılacak olursa 13. Yy’da Selçuklu Sultanı I. Aleaddin Keykubad döneminde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Ebu Ali Reha El Kettani tarafından yapılmıştır. Kule’nin mimarisinin ve sağlamlığının mükemmel olmasında bu ismin etkisi oldukça fazladır. Sinop Kalesi’nin yapımını üstlenen mimar Halep’te yetişmiş ve dönemin en iyi yapı ustası olarak tanınmıştır. 13.yy’dan 21.yy’a gelinceye kadar bütün doğa olaylarına ve tarihi olaylara tanıklık eden Kızıl Kule’de herhangi bir aşınma veyahut dış görünüşünde bozulma yaşanmamıştır.
Fotoğraf çekme merakı olan insanlar için Kızıl Kule eşsiz bir yerdir. Sosyal medyanın kendini fark ettirmesiyle birlikte insanlar otantik yer arayışına girmişlerdir. İşte Kızıl Kule onlardan biridir. Gün doğumu ve gün batımının seremoni haline geldiği bu yerde farklı pozlar yakalamak mümkündür. Kadraja giren her obje fotoğrafa ayrı bir anlam yükleyecektir. Ayrıca fotoğraf çekilen kişiye de farklı bir maneviyat ve güzellik katacaktır.
Kule’nin en tepesine çıkmak yorucu gibi gözükebilir. Ancak sonunda karşılaşılacak manzara için bütün cefaya değer. Kızıl Kule’nin tepesine ulaşmayı başaran insanlar çıktıkları an yorgunluklarını unuturlar. Ve bu manzara karşısında büyülendiklerini söylemeden geçemezler. İşte bu yüzden “emek olmadan güzel bir yemek olmaz”. Şayet güzel bir kare yakalamak istiyorsak merdivenler bizim için önemsiz bir detay olmaktan öteye gidemeyecektir.
