Köklü bir tarihi geçmişe sahip olan Antalya Müzesi insanın tüylerini ürperten, iliklerine kadar tarih dolduran bir hikâyesiyle de tanınmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nda itilaf devletlerinin Antalya’yı işgalinde şehir yağmalanmış ve tarihi eserlere zarar verilmiştir. Buna kayıtsız kalamayacağını anlayan Antalya Lisesi öğretmeni Süleyman Fikri Erten’in öncülüğünde bir çalışma başlatılmıştır. Ve bu çalışma neticesinde tüm tarihi eserler/kaynaklar toplatılarak bir merkezde istiflenmiştir.
Süleyman Fikri Erten, o dönemde mevcut bulunan yetkililer ile irtibata geçerek eserlerin korunması adına bir şeyler yapılmasını talep etmiştir. Bunun üzerine kişi ve kurumların desteğiyle eserler toplanılmıştır. Uzun yıllar boyunca camilerde görücüye çıkan bu eserler daha sonra Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başlamıştır.
Bugün bakıldığı zaman, eserlerin yer aldığı noktaya 1972 yılında yerleşilmiştir. O tarihten itibaren gerçek bir müze sıfatıyla insanları ağırlayan ve birçok tarihi eseri bünyesinde barındırmıştır. Antalya Müzesi dünya devi ülkeler tarafından da gıpta ile takip edilerek onlara ilham kaynağı olmuştur.
Birçok ülkeden yetkili kurum ve kuruluş önderleri Antalya’yı çoğu zaman mesken tutmuştur. Müzede yer alan eserleri inceleme fırsatı bulmaktadır. Bu kapsamda Antalya Müzesi 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından belirlenen şartları en iyi şekilde sağlamıştır.
Ve böylece “Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür. Bugün hala birçok bilim adamı ve turist tarafından yoğun bir ilgiye mazhar olmuştur. Antalya Müzesi 14 sergi alanından oluşmaktadır. Yaklaşık olarak 30.000 metrekarelik bir alanda hayat bulan bu müzede 6000 e yakın eser yer almaktadır.
Antalya Müzesi
Hemen her kesimden insanın rahatlıkla gelmesi adına müzeye giriş ücretleri semboliktir. İnsanların tarihi dokuyu yakından hissetmesi ve geçmiş dönemlere ait eserleri görmesi adına Antalya Müzesi haftanın yedi günü açıktır. Açılış saati 08:00 ve kapanış saati de 19:00’dır. Dolayısıyla insanlar bu zaman dilimi içerisinde rahatlıkla müzeyi gidip görebilirler. Anadolu’nun Kültür Merkezleri’ne dair eserlerin hemen hepsini bünyesinde barındırmaktadır.
Müze içerisinde ise eski yerleşme dönemine ait olan eserler yer almaktadır. Paleolitik Çağ’dan başlayarak günümüze kadar ulaşan bir yapıya sahiptir. Herhangi bir bozulma olmayan eserler müzede göz doldurmaktadır.
Ancak Osmanlı Kültürü’ne dair eserler Antalya Müzesi’ni daha çok ön planda tutmaktadır. Canlı bir ders niteliği taşıyan bu müze, imgeleriyle barındırdığı eserlerle yıllardır anlatılan konuları görme fırsatını sunmaktadır.
Antalya Müzesi ülkemiz açısından çok önemli bir değerdir. Maddi bir fiyat biçilmemekle birlikte değerini anlatmak için kullanılan cümleler hep eksiktir.
