Mersin’de Bir Tarihi Miras: Bilal Habeşi Makamı ve Mescidi
Tarihi Kökenleri
Bilal Habeşi Makamı ve Mescidi, Mersin’in tarih ve kültür hazinelerinden biridir. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in müezzini olan Bilal-i Habeşi’nin, Hz. Ömer zamanında fethedilen yerleri ziyareti sırasında Tarsus’a geldiği ve burada Kırkkaşık denilen yerde ezan okuyup, namaz kıldırdığı rivayet edilir. Bu olayın ardından 7. yüzyılda Bilal-i Habeşi’ye atfedilen bir makam inşa edilmiştir. Daha sonra, 16. yüzyılda da mescidi bu makamın yanına yapılmıştır.
Mimari Özellikleri
Mescid, kara planlı olup, büyük bir kubbe ile örtülüdür. Üç bölümlü ve üç kubbeli son cemaat mahalli ile öne çıkar. İçeride Bilal-i Habeşi’ye ait makam kısmı da bulunmaktadır. Ayrıca, mescidin yanına bir kuyu da inşa edilmiştir. Osmanlı arşiv belgelerine göre, 1519 tarihinde Bilal-i Habeşi makamı adına bir vakfın kurulduğu bilinmektedir. Bu vakıf, mescidin ve makamın bakımını ve ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamıştır.
Restorasyon Çalışmaları
Bilal Habeşi Makamı ve Mescidi, tarih boyunca çeşitli onarımlar görmüş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak, zamanın etkilerine karşı dayanıklılığını korumak için zaman zaman restore edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, 2013 yılında yapılan bir restorasyon çalışmasıyla mescidin ve makamın özgün yapısının korunması ve ziyaretçilere daha iyi bir deneyim sunulması amaçlanmıştır.
Bilal Habeşi Makamı ve Mescidi, İslam tarihinin önemli bir figürü olan Bilal-i Habeşi’nin anısını yaşatmakta ve ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk imkanı sunmaktadır. Mersin’in kültürel mirasına katkıda bulunan bu yapı, ziyaretçilerini tarihin derinliklerine yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda bir ibadet ve ziyaret merkezi olarak da önemini korumaktadır.