Cehennemağzı Mağaraları: Tarihin Derinliklerinde Bir Gizem
Cehennemağzı Mağaraları, Zonguldak’ın Ereğli İlçesi, İnönü Mahallesi’nde bulunmaktadır. Bu bölge Antik Dönem’in Acheron Vadisi olarak bilinmektedir. Ereğli Müzesi’ne bağlı ören yeri olarak faaliyet gösteren Cehennemağzı Mağaraları, yan yana sıralanmış üç mağaradan oluşmaktadır.
Mağaraların Yapısı ve Özellikleri
- Birinci Mağara: İki bölüm halinde düzenlenmiştir. Birinci bölüm, zemin orijinal bitki ve geometrik motifli mozaik ile döşelidir. İkinci bölümün doğu duvarında küçük bir apsis açılmıştır ve önünde kademeli basamaklar bulunmaktadır. Bu mağara, çok eski bir Hıristiyan kilisesi olarak kullanılmıştır.
- İkinci Mağara: Yol kenarındaki 10-12 metre yükseklikteki yamaç üzerinde bulunmaktadır. “Koca Yusuf Mağarası” olarak da bilinir. Dar bir girişten geçilerek inilen mağara, 1,5 kilometre derinliğe kadar uzanır. Ancak 1960’larda tavandan düşen bir kaya yolu kapattığından, sadece 350 metre kadarı erişilebilir durumdadır. İnsan elinden çıktığı taşçı kalem izlerinden anlaşılan mağara, yaklaşık 400 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
- Üçüncü Mağara: Yüzölçümü bakımından en geniş olanıdır. Zemini taban suyu ile kaplıdır. İnsan eliyle yapılan bu mağara, birinci ve ikinci mağaralara su sarnıcı görevi görmüştür.
Tarihi ve Efsaneleri
Cehennemağzı Mağaraları, tarih boyunca birçok efsaneye konu olmuştur. İnsanın doğaya karşı yenilmez dayanma ve saldırma gücünü simgeleyen Herakles’e verilen on iki görevden sonuncusu, Cehennem Köpeği Kerberus’un kaçırılması görevidir. Herakles, Kerberus’u yeryüzüne çıkarmak için Ereğli’ye gelir ve mağaralar bu efsaneye konu olur. Ayrıca, mağaraların birinci mağarası, Hıristiyanlığın yayıldığı ilk yıllarda gizli ibadet yeri olarak kullanılmıştır.
Cehennemağzı Mağaraları, ziyaretçilere doğanın ve tarihin derinliklerinde bir yolculuk yapma fırsatı sunar. Antik dönemden kalma bu mağaralar, Zonguldak’ın tarihini ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için muhteşem bir destinasyondur.
