Her mevsim başka bir güzelliğe bürünen ve doğanın tüm canlılığını, gerçekliğini içerisinde barındıran Dim Çayı insanların dinlenmesine ve dinginlik kazanmasına büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. Uğruna birçok şiir yazılabilecek, insanlara ilham kaynağı olan yerlerin başında gelir. Dim Çayı; Alanya’nın tanınmasına vesile olmakta ve Alanya için haklı bir gurur niteliği göstermektedir. Geçmişten bugüne doğallığından hiçbir şey kaybetmeyen ve insan elinin değmesi ile müdahale edilmeyen Dim Çayı özellikle yazın birçok turist kafilesini konuk etmektedir. Genel olarak insanlar sosyal medyanın ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte eve bağımlı hale gelmiştir. Ve sosyalleşmekten bir haber halde sadece ellerindeki telefonlar yardımıyla zamanlarını geçirmeye başlamışlardır.
Eskiden olduğu gibi gezmek, yeni yerler keşfetmek, doğayla baş başa kalıp kendi iç sesini dinlemek gibi şeyler tarihe karışıyor. Ama Dim Çayı için aynı şeyler geçerli değildir. Alanya’dan tüm Türkiye’ye uzanan bir güzelliği olan bu yer doğa turunu sevenlerin vazgeçilmezleri arasındadır. Dim Mağarası’ndan çıktıktan sonra hem dinlenmek hem de bir şeyler yiyip-içmek için çayın kenarında bulunan mekanlar tercih edilebilir. Ayrıca Dim Çayı’nda insanlar yüzerek serinleyebilirler. Bu yer Şairane fotoğrafların çekilebileceği eşsiz bir güzelliktedir.
Turizm amaçlı olan bu çay, suyun çıkardığı muhteşem notalarla ve çevresindeki yeşilliklerle daha fazla anlamlanmaktadır. Özellikle yaz mevsimini takiben gelen turistler hem soğuk suyun vesilesiyle hararetlerini atmakta hem de Akdeniz mutfağına dair eşsiz lezzetleri tatmaktadır. Dim Çayı yakınlarındaki lokantada “balık yemek hiç bu kadar lezzetli olmamıştı” dedirten nitelikte kaliteli bir sunum, damakta kalacak bir lezzet sunulmaktadır.
Dim Çayı “Herkes Tatil Yapmak İster”
Büyük büyük plazaların, evlerin, iş yerlerin griliğinden çok uzakta olan bu yer terapi tabiri caizse terapi görevi görmektedir. Sakin, kuş cıvıltılarının ve su seslerinin harmanlandığı bir yerde herkes tatil yapmak ister sanırım.
Çay Toroslardan 60 km lik bir yol izleyerek oluşmaktadır. Alanya turizmi için çok önemli bir kaynak niteliğindedir. Mevsimsel geçişlere bağlı olarak diğer çayların sularında sıcaklıklar ve aşırı soğuklar oluşsa da Dim Çayı için yaz-kış fark etmez. Yılın 12 ayı boyunca soğuk akar. Bu durum kışın problem yaratsa da yazın Akdeniz’in sıcağında ilaç gibi gelmektedir. Oldukça ideal bir tatil seçeneği olarak Dim Çayı’na gelen tatilciler yemek hazırlamak istemediklerinde de çözüm ayaklarına gelmektedir. Yol boyunca uzanan lokantalar ve gecenin geç vakitlerine kadar yapılan servisler müşterilere gösterilen nezaketin ve önemin apaçık gerçeğidir.
Dim Çayı sadece piknikçiler için değil, maceraperest rafting tutkunları içinde oldukça avantajlıdır. Çayın yukarısına doğru çıkıldığında rafting amaçlı yapılandırmaların mevcut olduğu ilk bakışta göze çarpmaktadır. Dim Çayı’nın daha fazla faalleştirilmesi ve etkisinin arttırılması yönünde sulama, içme kanalları yaptırılması planlanmakta olup, baraj inşaatına başlanacağı belirtilmektedir.
