Alıp elimize bir haritayı, geride bırakıp tüm dertleri, sorunları, hayat gayesini ufak bir gezintiye çıkalım. İlk rota Antalya’nın Alanya ilçesi olsun. Alanya Fosforlu Mağarası da durak yerlerimizden birisi olsun. Her mevsim farklı bir güzellik alan, sonbaharla sararıp, ilkbaharla açan bir ilçedir. Alanya. 21. yy çağına ayak uydurmak adına birçok ilki bünyesinde barındırmaktadır. Turistlerin standartlarına göre şekil almaktadır.
Hanları, antik tiyatroları, plajları, masmavi deniziyle Alanya, çoğu turist tarafından “rüya gibi bir yer” olarak adlandırılır. Nitekim bunda yetkililerin ve Alanya esnafının rolü büyüktür. İnsanların daha fazla bölgeye gelmesi ve Alanya’nın dünyaca bir üne kavuşması için her şeyi yapmaktadırlar. Ekonomisine can gelmesi açısından yapılandırma işlemleri dur durak bilmeden devam etmektedir. Tatil denildiği zaman aklınıza sadece deniz, kum, güneş geliyorsa Alanya’da bunun fazlasını bulacağınızı garanti ederim.
Geleneksel örf ve adetlerimize uygun Türk Hamamları, Koyları, Torosların muhteşem manzarasını burada bulabilirsiniz. Yörede sizlere Türk ve Dünya mutfağından binbir lezzet sunulacağını garantileyebilirim. Tabi ki her tatilcinin tatilden beklentileri farklıdır. Tatil Kültürü denilen kavram da burada devreye girmektedir. Örneğin çoğu insanın Alanya’ya gelmekteki gayesi “Alanya’nın sahip olduğu eşsiz ve gizemli mağaralarıdır”.
Evet bu mağaralardan biri de “Fosforlu Mağara” adıyla anılmaktadır. İlk bakışta yabancı filmlerdeki gibi gemilerle içeri girilen bir mağara izlenimi vermektedir. Ve tabi ki Fosforlu Mağaraya küçük teknelerle girmek mümkündür. Küçük bir tekneyle yapılacak olan keşifte turkuaz renginin hakim olduğu suyun berraklığını görmek mümkündür. Merakı, heyecanı ve bütün güzellikleri insanın iliklerine kadar işleten Fosforlu Mağara’da küçük bir gezintiyi herkese öneririz. Havanın bozuk ve denizin dalgalı olduğu zamanlarda gidilmesi çok fazla tavsiye edilmemektedir.
Alanya Fosforlu Mağarası adı nereden gelmektedir?
Çünkü herhangi bir kazanın meydana gelme olasılığı oldukça yüksektir. Çalkantılı olan denizin insanlar için tehlike kaynağına dönüşmesi içten bile değildir. Gel gelelim bu mağaranın isminin nerden gelmektedir. Fosforlu mağara adını dış görünümünden almıştır. Fosforlu görünümü sebebiyle halk arasında bu isimle tanınmaktadır.
Zaten insanlarda küreklerini oynattıkları vakit, suyun fosforlu ışıklar oluşturduğunu görme imkânına erişecektir. Bu ışıltı, gündüz bile çıplak gözle fark edilebilir niteliktedir. Damlataş tarafında yer alan Fosforlu Mağara’ya düzenlenen turlar esnasında küçük küçük molalar verilmektedir. Böylece Tatilcilerin yorgunluklarını üzerlerinden atmasına olanak sunulmaktadır. Bu kapsamda Fosforlu Mağara içerisinde çok kısa bir süre yüzme seansları da uygulanmaktadır.
Fosforlu Mağara’nın içerisindeki su o kadar temiz ve berraktır ki insanda “kana kana su içme ihtiyacı uyandırır”. Bu nedenden ötürüdür ki insanlar sürekli bu ihtiyaçlarını giderebilirler mi diye gayr-i ihtiyari bir şekilde sorular sorarlar. Tabi ki bu pek mümkün bir olay değildir. Çünkü tuzluluk oranı fazla olduğu için insan vücuduna zarar verebilir.
Alanya Fosforlu Mağarası her yıl binlerce turisti ağırlamaktadır. Birçok mağaranın peş peşe olmasıyla birlikte de tatilciler burayı gezerken bir taraftan da diğer mağaraları görme fırsatı bulurlar. İlk bakışta “mağara çökse ne yaparım” gibi bir soruyla insan kendini korkutabilir. Ancak aslında ürkütücü özelliğinin arkasında capcanlı bir doğa harikasının olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.