Harput Ulu Cami: Tarihi Bir Mimarlık Şaheseri
Elazığ’ın tarih kokan toprakları, Harput Ulu Cami ile bir kez daha zengin bir geçmişin izlerini gözler önüne seriyor. 2000 metrekarelik bir alanda yükselen bu tarihi yapı, Fahrettin Karaaslan tarafından 1156-1157 tarihlerinde yaptırıldığına inanılan bir cami olarak Anadolu’nun en eski Türk camilerinden biri olarak bilinir. Harput Ulu Cami, sadece mimari güzelliği ile değil, aynı zamanda minaresi ve dikkat çeken detaylarıyla da büyük bir öneme sahiptir.
Tarih ve Mimari Bir Arada: Harput Ulu Cami’nin Oluşumu
Harput Ulu Cami’nin yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1156-1157 tarihlerinde Harput hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırıldığına dair vergi kitabesinde bilgiler bulunmaktadır. Yapının 1899, 1905 ve 1996 yıllarında gerçekleştirilen restore çalışmaları, onun zaman içindeki değerini ve önemini koruduğunu göstermektedir.
Mimari Özellikleri ve Restorasyon Çalışmaları
Caminin mimarisindeki dikdörtgen planlı duvarlar moloz taştan inşa edilmiştir. Kubbe kemerleri ve minaresi ise tuğladan yapılmıştır. Cami, iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Yapı, zaman içinde gerçekleştirilen restore çalışmaları sayesinde günümüze kadar ulaşmış ve tarihi atmosferini korumuştur.
Minarenin Eğri Hikayesi: Mimari Detaylar ve Efsaneler
Harput Ulu Cami’nin minaresi, eğri bir şekilde durmaktadır ve bu özelliğiyle dikkat çeker. Kimilerine göre bilinçli olarak eğri inşa edilmiş olan minare, kimilerine göre ise bir deprem sonrasında bu eğri formu almıştır. Bu efsanevi detay, caminin hikayesine farklı bir boyut kazandırmaktadır.
Vergi Kitabesi ve Harput Hükümdarı Fahrettin Karaaslan
Caminin inşa kitâbesi bulunmamakla birlikte, avlunun kuzey kanadında, kemer ayağının üzerinde ve sivri kemer gözleri arasında duvardaki bir nişe gömülü Arapça bir vergi kitâbesi mevcuttur. Bu kitabe, Artuklu Sultanı Kararslan bin Davud bin Sökmen bin Artuk tarafından 1156-1157 tarihlerinde yaptırıldığını belirtmektedir. Kitabede, Harput hükümdarı olan Fahrettin Karaaslan’ın bu anıtsal eseri yaptırma amacını ve niyetini anlatan etkileyici ifadeler yer almaktadır.
Minaresinin Özel İncelikleri: Tahta Oymacılık Sanatı
Harput Ulu Cami, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda minberiyle de öne çıkar. Harput Ulu Cami’nin meşhur dış minberi, tahta oymacılık sanatının önemli bir örneğidir ve hala kullanılmaktadır. Bu minber, sanatseverlere eşsiz bir el işçiliği şöleni sunmaktadır.
Sonuç: Harput Ulu Cami – Tarih ve Sanatın Buluştuğu Nokta
Elazığ’ın tarihi zenginliklerinden biri olan Harput Ulu Cami, mimari özellikleri, eğimli minaresi, vergi kitabesi ve tahta oymacılık sanatıyla bütünleşerek tarih ve sanatın buluştuğu eşsiz bir noktadır. Fahrettin Karaaslan’ın yönetimindeki Harput hükümdarlığının anıtsal eseri, günümüzde de ziyaretçilerini etkileyici bir atmosferle karşılamaya devam etmektedir.
Kaynak: Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Selçuklu Mirası web sitesi