Kastamonu gezilecek yerler ile ilgili yazımızla devam ediyoruz. Her bir köşesi adeta cennetten bir parça olan güzel memleketimizde gezmeye doyamıyoruz. Tipik Karadeniz güzelliklerini bünyesinde barındıran Kastamonu, biraz arka planda kalmış gibi görünse de oldukça köklü bir tarihe, kültüre ve eşsiz doğa güzelliklerine sahip şehirlerimizden birisidir. Son yıllarda yapılan tanıtımlarla dikkatleri üzerine çekmeye başlayan şehir, özellikle doğaseverler tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edilmeye başlandı.
Şehrin genel görünümüne bakıldığında Karaçomak Deresi vadisinde kurularak etrafında toparlandığı görülmektedir. Evliyalar şehri olarak da tanınan şehrin deniz seviyesinden yüksekliği 774 m. olmaktadır. Antik çağlardan günümüze birçok medeniyete ve inanışa ev sahipliği yapan Kastamonu gezilecek tarihi yerler bakımından da oldukça zengindir. Ayrıca ülkemizdeki ilk “Kent Tarihi Müzesi” de yine buradadır.
Bölgede 2 farklı iklim hüküm sürmektedir. Karadeniz’e paralel uzanan İsfendiyar Dağları’na kadar olan kısımda tipik Karadeniz iklimi görülür. Dağların arka tarafına geçemeyen bu iklim nedeniyle şehrin güneyinde karasal iklime rastlamak mümkün olmaktadır. Hal böyle iken Karadeniz taraflarında daha fazla yağış görülmektedir. Şehrin yaklaşık % 70’lik kısmı ormanlık alan ve çayırlarla kaplıdır. Bitki örtüsü ve tarımsal faaliyetler açısından oldukça zengin olan Kastamonu arazilerinin yaklaşık %30 kadarında ekim-dikim işleri, yani tarımsal üretim yapılmaktadır.
Cumhuriyet dönemiyle birlikte yeniden eski günlerine kavuşmaya başlayan şehirde şeker fabrikası kurularak ekonomik kıpırdanma yaşanmaya başlamıştır. Ardından orman ürünleri üzerine kurulan entegre tesislerle beraber tarımsal üretime verilen önem neticesinde Kastamonu ticari açıdan önemli bir yer haline gelmeye başlamıştır.
Alfabetik olarak sıralamak gerekirse Abana, Ağlı, Araç, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Daday, Devrekani, Doğanyurt, Hanönü, İhsangazi, İnebolu, Küre, Merkez, Pınarbaşı, Seydiler, Şenpazar, Taşköprü, Tosya olmak üzere toplam 20 adet ilçeye sahiptir. Bu sebepledir ki Kastamonu gezilecek turistik yerler de oldukça fazladır. Bazılarını günübirlik kısa gezilerle dolaşmak mümkünken bazılarında ise günaşırı kalmak gerekebilir.
Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi
Kastamonu gezilecek yerler listesi çıkarmakta asla zorlanmayacaksınız. Şehir yukarıda da belirtildiği üzere çok eski çağlardan beri birçok medeniyete ve inanışa ev sahipleri yaparak büyük bir kültür ve tarihi birikime sahip olmayı başarmıştır. Kastamonu gezilecek turistik yerler bakımından yazları daha çok denize bakan tarafları kışları ise dağları ve iç kesimleri tatilciler tarafından ziyaret edilmektedir. Bu yerleri genel olarak aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Valla Kanyonu
- Kastamonu Kalesi
- Küre Dağları Milli Parkı
- Saat Kulesi
- Ilgarini Mağarası
- Kastamonu Arkeoloji Müzesi
- Ilıca Şelalesi
- lgaz Dağı Milli Parkı
- Pompeipolis Antik Kenti
- Rıfat Ilgaz Kültür Ve Sanat Evi
- Şeyh Şaban-I Veli Külliyesi
Valla Kanyonu
Valla Kanyonu Pınarbaşı’na bağlı Muratbaşı köyü yakınlarında, Devrekani Çayı tarafından Küre Dağları’nda oluşturulmuş muhteşem bir manzaraya sahiptir. Anadolu’daki en yüksek kanyonlardan birisi olan Valla, zaman zaman 800 m -1200 m yükseklikteki kayalık uçurumlardan oluşmaktadır. Haliyle akbaba, şahin ve kartal gibi yırtıcı kuşlara da doğal ev sahipliği yapmaktadır. Kanyonun tamamını gezmek için profesyonel ekipmanlar ve uzmanlar gerekmektedir. Coğrafi koşulları nedeniyle giriş ve çıkışlarda rehberler eşliğinde kısa bir gezinti yapılabilmektedir.
Kastamonu Kalesi
Kastamonu gezilecek tarihi yerler ile ilgili bolca alternatifi olan bir şehirdir. Kentin en yüksek yerlerinden birisinde yer alan Kastamonu Kalesi de bu tarihi güzelliklerden birisi olarak dikkat çekmektedir. Kale, şehrin batısında büyük bir kaya kütlesi üzerine 12. Yüzyılda bölgede yaşam süren Komnenoslar tarafından inşa edilmiştir. Günümüze kadar sadece iç kale kısmı ulaşmayı başarabilmiştir. Kale dış surları ise 1700 lü yıllarda yok olarak silinip gitmiştir.
Zamanla tadilatlardan geçen kale, ilk yapıldığı zamanlardaki Bizans mimarisinden çok uzaklaşarak klasik Osmanlı mimarisi gibi bir hal almaya başlamıştır. Kalenin konum olarak şehir merkezinde ve 120 m yükseklikte olması, seyir açısından muazzam bir olanak sunmaktadır. Kalede Bayraklı Sultan Türbesi’nin yanı sıra kaçış tünelleri, zindanlar ve sarnıçlar da yer almaktadır.
Küre Dağları Milli Parkı
Küre Dağları Milli Parkı 2000 yılında milli park ilan edilmeden evvel, 1998 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı olan WWF tarafından Avrupa’da ormanları koruma öncelikli alanlardan birisi olarak ilan edilmiştir. Küre Dağları bu unvanla birlikte yine WWF tarafından başlatılan “Yaşayan Gezegen Kampanyası” kapsamında Türkiye’nin Dünyaya Armağanı olarak seçilmiştir. Ülkemizin ilk milli parkı olan Küre Dağları, Avrupa’nın ise 13. Milli parkı olmaktadır. Burada çok sayıda geyik, ayı, kurt, karaca, tavşan, çakal ve yaban domuzunun yanı sıra yırtıcı ve ötücü kuşlar da bulunmaktadır.
Kastamonu Saat Kulesi
Kastamonu gezilecek önemli yerler arasında Kastamonu Saat Kulesi kendisine ilk sıralarda yer bulmaktadır. Günümüzde şehrin önemli simgelerinden birisi olarak tanınan kulenin inşası 1885 yılına rastlamaktadır. Hükümet konağı arkasına düşen Sarayüstü Tepesi’ne zamanın valisi Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Rivayetlere göre bu saat İstanbul’dan sürgün edilerek buraya getirilmiştir.
Çünkü zamanın padişahının cariyelerinden birisi hamile iken zamansız çalan bu saat çanı nedeniyle korkmuş ve bebeğini düşürmüştür. Ceza olarak da bu saat Kastamonu’ya sürgün edilmiştir. Günümüzde turistlerin uğrak yeri olan bu saat kulesinin altında yorgunluk çayı içip, muazzam Kastamonu manzarasını seyretmeni unutmayın derim.
Ilgarini Mağarası
Kastamonu gezilecek turistik yerler listemize Ilgarini Mağarasını eklemezsek olmazdı. Mağaraya ulaşım köyden yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşle mümkün olabilmektedir. Yoğun ormanlık alandan geçen yolda kaybolmamak adına mutlaka yerel rehberler eşliğinde yola çıkmak gerekir. Mağara Bizans döneminden kalma şapel, sarnıç ve mezarlardan oluşmakta olup ayrıca pek çok sarkıt ve dikitlere de rastlamak mümkündür. Uzunluğu 585 metreyi bulan Ilgarini Mağarası yaklaşık 250 metre derinliğindedir.
Kastamonu Arkeoloji Müzesi
Kastamonu Arkeoloji Müzesi yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe sahip olmasına karşın oldukça sık bir şekilde kimlik değiştirmiştir. Halen tedavülde olan 20 TL’lik banknotlar üzerinde resmi bulunan Mimar Kemaleddin Bey tarafından 1917 yılında planlanarak inşa ettirilmiştir. O yılda İttihat ve Terakki Kulübü olarak kullanılmış olup 1921’de İstiklal Mahkemesi’ne dönüştürülmüştür. Bu tarihten itibaren 1945 yılına kadar dönem dönem Türk Ocağı, Halk Fırkası ve Kastamonu Gençlik Teşkilatı binası olarak kullanılmıştır.
1945 yılından itibaren bölgedeki Arkeolojik eserlerin toplanmaya başlandığı bir depo olarak kullanılmaya başlanmışken 1952 yılında ise müze haline dönüştürülerek şimdiki hüviyetine kavuşmuştur. Kastamonu ve etrafından getirilen eski çağlara ait eserlerin de yer aldığı bu müzenin bir kısmı Atatürk Salonu olarak ayrılmıştır.
Burada 1925 yılında Atatürk’ün Kastamonu gezisi esnasında kullandığı muhtelif eşyalar ve geziye dair fotoğraflar sergilenmektedir. Ayrıca Atatürk İnebolu’da ilan ettiği kılık kıyafet devriminden hemen sonra 2. Nutku yine bu binada vermiştir. Bu açıdan da Cumhuriyet dönemi hasebiyle tarihi bir öneme sahiptir.
Ilıca Şelalesi
Ilıca Şelalesi, henüz Kastamonu gezilecek yerler listenize eklenmediyse mutlaka eklemenizi öneririm. Pınarbaşı’na yaklaşık 12 km mesafede yer alan şelale, doğal güzelliği ve etrafındaki egzotik bitki örtüsüyle dikkat çekmektedir. Yaklaşık 15 m yükseklikten dökülen suyun sesi, güzelliği ve döküldüğü yerde oluşturduğu havuzu ile harika bir görüntüsü bulunmaktadır.
Ilgaz Dağı Milli Parkı
Ilgaz Dağı Milli Parkı adına türkü yazılmış, oksijen açısından son derece zengin önemli bir yerdir. Arazi yapısı itibarıyla volkanik kayaçlar, şistler ve serpantinlerden oluştuğu bilinmektedir. Ülkemizin en hareketli ve uzun olan kırık fay hattı yine bu bölgeden geçmektedir. Bu sebepledir ki farklı karakterlerde vadiler, doruklar ve sırtlar oluşarak bölgeyi farklı kılmıştır. Ilgaz Dağı Milli Parkı içerisinde çok sayıda irili ufaklı akarsular, ormanlık alanlar ve ağaçların yanı sıra kayak merkezi de bulunmaktadır.
Pompeipolis Antik Kenti
Taşköprü ilçe merkezinde yer alan Pompeipolis Antik Kenti, Kastamonu gezilecek tarihi yerler listemizde olması gereken en önemli yerlerden birisidir. Bu antik kent, M.Ö. 64 yılında Romalılar tarafından Paflagonya Eyalet Merkezi olarak inşa edilmiş olup kapalı höyük şeklindedir. Bölgeden çıkarılan eserlerin bir kısmı Taşköprü’de bir kısmı da Kastamonu Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Evi
Kastamonu gezilecek yerlerden birisi de Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden birisi olan Rıfat Ilgaz’ın yaşamış olduğu evdir. Yazarın vefatının ardından Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Evi olarak dönüştürülmüş yapıda yazarın eserleri ile eserlerini hazırlamış olduğu masası ve kişisel eşyaları sergilenmektedir. Fotoğraflarla süslenmiş olan bu eve çok sayıda yerli ve yabancı turist yoğun ilgi göstermektedir.
Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi
Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi adını Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinden almaktadır. Taşköprü’ye bağlı Çakırçayı köyünde1497 (Sefine-i Evliyada 1499) yılında dünyaya gelen Şaban Veli, henüz doğmadan babasını kaybetmiştir. 3 yaşındayken de annesini kaybetmesi üzerine hayırsever bir hanım tarafından bakımı üstlenilmiştir. Tahsil hayatına Taşköprü’de başlayan Şaban- Veli, İslami ilimler (Kur-an, Hadis ve Tefsir) alanlarında kendisini yetiştirerek epey yol kat etmiştir. Bu ilimleri daha da ilerletmek için Kastamonu’ya gelerek Cemalettin Mescidi’ne oradan da Seyid Sünneti Mescidi’ne gelerek ilim tahsiline devam etmiştir. Son olarak İstanbul’a gelerek Fatih Medreseleri’nde ilim tahsiline devam etmiştir.
Güzel ahlakı, ilmi ve ağırbaşlılığı sayesinde dönemin en çok sevilen ve sayılan isimlerinden birisi olmuştur. Osmanlı Sultanı III. Murat’ın Hocası Suca Efendi de onun adına külliye yaptırarak ilim yuvası olarak kullanılmasını sağlamıştır. Külliyede cami, türbe, dergah evleri, kütüphane, asa suyu ve şadırvan yer almaktadır.
Kastamonu Tarihi
Şehrin ismi rivayet odur ki Hititliler tarafından bölge için kullanılan Kastama isminden dönüşerek zamanla Kastamonu olmuştur. Bir diğer rivayete göre ise Gas ve Tumanna kelimelerinden türemiştir. Kaşkalar olarak da bilinen Gaslar, bölgenin bilinen ilk yerleşimcileridir. Tumanna ise o zamanlarda bölgedeki bir yerleşim alanıdır. Bizans döneminde ise bölgeye kale anlamına gelen Kastra kelimesi ve orada yaşayan hanedan Komnenler in adı verilmiştir ve zamanla günümüzdeki adı olan Kastamonu’ya evirilmiştir.
Şehirde yapılan araştırmalar neticesinde Paleolitik çağdan kalma çakmak, farklı antik çağlardan kalma el baltaları ve çanak çömlek tarzı aletler ve gereçler bulunmuştur. Kulaksız Barajı civarında yapılan kazı çalışmalarında ise dikilitaşlar bulunmuştur. Fakat başka eşyalar bulunamadığından hangi döneme ait olduğuna dair tespitler elde edilememiştir. Şehirde bilinen en eski halk Kaşkalar olup sırasıyla Hititliler, Paflagonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar hakimiyetine girerek 13. Yüzyıla kadar gelmiştir. Bu dönemden sonra Anadolu’da varlığını iyice arttıran Türkmen boylarından Hüsamettin Çoban Bey, bölgedeki Türkmenleri bir araya getirerek Çobanoğulları Beyliğini kurmuştur.
Bir süre sonra Anadolu Selçukluları’nın taht kavgasına karışan beyleri 1292’de öldürülmüştür. Daha sonra Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesut’u Moğol esaretinden kurtaran komutanı Temür Yaman Candan’a bölgenin idaresi verilmiştir. Temür’ün vefatındna sonra yerine geçen oğlu Candaroğlu Süleyman Paşa Kastamonu bölgesini tamamen zapt ederek hakimiyeti altına almıştır. Bir süre İlhanlılarla iyi geçinerek bölgeyi idare eden Süleyman Paşa fırsat buldukça hakimiyet alanını genişletmeye ve denizcilik faaliyetlerine önem vermeye devam etti.
Kastamonu ve etrafı 1461 yılına kadar Candaroğulları Beyliği tarafından idare edilmiş olup denizcilikte büyük ilerlemeler kat etmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet Han tarafından Anadolu’daki Türk birliğini tesis etme politikaları neticesinde Osmanlı hakimiyetine girmişlerdir. Osmanlı hakimiyetine giren Candaroğulları denizcilikteki tecrübeleri ile Osmanlı denizciliğine büyük katkı sağlayarak bir anda hızla güçlenmesine yardımcı olmuştur.
Dünya Harbi ve Milli mücadele döneminde üzerine düşeni fazlasıyla yapmayı başarmış olan şehirde 23-31 Ağustos 1925’te Atatürk tarafından şapka devrimi olarak da bilinen kılık kıyafet devrimi ilan edilmiştir. Ayrıca meşhur Çanakkale Türküsü yine Kastamonu yöresine ait olup Âşık Yorgansız Hakkı tarafından yazılmış ve söylenmiştir. 1943’te 7.2 şiddetinde yaşanan depremde şehir büyük bir yıkıntıya uğramış ve 4 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Kastamonu Yöresel Yemekleri
Kastamonu gezilecek önemli yerler bakımından son derece zengin iken aynı zenginliği mutfağında da bulabiliyoruz. Kastamonu yöresel yemekleri ünü şehrin dışına taşarak ülkemiz sınırlarını da zorlamaya başlamıştır. Özellikle etli ekmek, banduma, kuyu kebabı, pastırma, kel simit, tirit ve çekme helva yörenin en meşhur lezzetlerindendir.
- Kastamonu Etli Ekmeği: Etli ekmek denildiğinde birçoğunun aklına hemen Konya etli ekmeği gelmektedir. Oysa Kastamonu ekmeği ince ve yuvarlak hamurun içine yarısına kadar içi konularak ve kalan yarısı da onun üstüne kapatılarak yapıldığı için bambaşka bir lezzettir.
- Banduma: Yufka içerisine tavuk veya hindi etinin dizilip rulo şeklinde kesilmesiyle yapılan harika bir yemektir. Tabağa dizilen kesiklerin üzerine önce tavuk veya hindi suyu ardından da eritilmiş tereyağı serpiştirilerek üzerine de tavuk veya hindi eti konularak hazır ediliyor. İsteğe göre üzerine ve aralarına da dövülmüş fındık içi serpiştirilerek lezzetine lezzet katılabilir.
- Kastamonu Kuyu Kebabı: Adından da anlaşılacağı üzere etrafı ateş tuğlalarıyla örülmüş bir kuyu içerisinde kemikli etin yavaş yavaş pişmesiyle ortaya çıkan müthiş bir lezzettir.
- Kastamonu Pastırması: Yöredeki pastırmalar, Karadeniz dağlarında beslenen hayvanların doğal etlerinden ve fabrikalarda üretilmeyip eski geleneksel usullerle üretilmesi hasebiyle dikkat çekmektedir. Pastırma denildiğinde akla Kayseri gelse de mutlaka denenmesini tavsiye ederiz.
- Kel Simit: Bildiğiniz susamlı simitleri unutun. Yöreye özgü susamsız olarak yapılan bu simitleri ilk gördüğünüzde biraz tuhaf karşılayabilirsiniz ama tattığınız zaman gerçekten lezzetliymiş diyeceksiniz.
- Kastamonu Tirit: Meşhur kel simit üzerine kıyma veya etle yapılan ve aynı zamanda tarihi hikayeleri ile meşhur bir yemektir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından da çok sevildiği rivayet edilir. Şöyle ki Hz. İbrahim’e kurban etmesi için gelen koçun etinden yapıldığı ve o günden bu yana geleneksel olarak yapıldığı söylenir. Özellikle sabah saatlerinde ve Cuma günlerinde yapılarak ücretsiz dağıtılır ve Allah rızası için paylaşılır.Bu minvalde taziye evleri, mevlitler ve cenazeler gibi ortamlarda sıkça yapılmaktadır. Bir diğer rivayete göre ise uzun yıllardan beri alınamayan Girit için artık lafını bile duymak istemiyorum diyen IV. Mehmet’e zafer haberinin verilmesi esnasında bu yemeğin sunulduğudur.
Girit alınmasına karşın bir türlü bunu söylemeye cesaret eden kimse olmayınca sarayın aşçısı muazzam bir yemek hazırlayarak sultana sunar. O da çok beğendiği bu yemeğin adını sorar. Aşçı da “ Sultanım bu yemeğin adı Tirit, alındı Girit” diyerek zaferi müjdeler. Bu hal karşısında son derece memnun olan Sultan Avcı Mehmet aşçıyı ödüllendirerek sevindirir.
- Çekme Helva: Meşhur bir aşk hikayesinin sonucunda ortaya çıkan çekme helva, hem hafif hem de son derece lezzetli olmasıyla ün salmış harika bir tattır.
Yukarıda bahsedilen lezzetler haricinde Kastamonu Yöresel Mutfağı’nda aşağıdaki yiyecekleri de mutlaka tatmanızı öneririm.
- Paça
- İncir dolması
- Siyez bulgur pilavı
- Ekşili pilav
- Cırık tatlısı
- Mıklama
- Üryani eriği hoşafı
- Taşköprü Sarımsağı
Kastamonu gezilecek yerler isimli yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Fakat yazımızın sonuna gelmiş olmamız gezilecek başka yerleri olmadığı anlamına gelmiyor. Şehir gerek coğrafi konumu gerekse tarihi geçmişi ile çok büyük bir potansiyele sahiptir. Gezerken hem dinlendiren hem de yoğun merak uyandıran hikayelerini de mutlaka dinlemelisiniz.
[alert-note]Kastamonu Gezilecek Yerler başlıklı yazımız ilginizi çektiyse Sinop Gezilecek Yerler yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz. Bizi İnstagram üzerinden @yaz_tatilii adresinden takip edebileceğinizi unutmayınız.[/alert-note]