Knidos Antik Kenti hükmettiği çağın en önemli sanat ve bilim merkezi olmayı başaran şehirler arasında yer almaktadır. Kdinos da yaşayan Eudoksos başta matematik olmak üzere Astronomi ve fizik branşlarında yaptığı çalışmalar ile çağının en önemli bilim insanları arasında yer almayı başarmıştır. Hükmettiği çağın en büyük ve donanımlı gözlem evi de yine bölge de yer almıştır. Bölgeden yıldızlar ve yıldızların hareketlerine yönelik son derece kritik gözlemler yapılmıştır. Datça bölgesinde nem içermeyen ve berraklığı ile bilinen gökyüzünün oldukça büyük önem taşıdığının altını çizmek doğru olacaktır. Bu konuya ilişkin Geroge F.Bean Karia isimli kitabında da konuya yer vermiştir.
Günümüzde İskenderiye Fenerinin mimarı olarak bilinen Sostratos da yine Knidos şehrinin dünyaya kattığı değerler arasında yer almaktadır. Bölge de kazı çalışmaları halen daha devam etmekte her geçen gün gün yüzüne yeni değerler çıkarılmaya devam etmektedir. M.Ö 4 Yüzyıl da dünyanın en önemli heykel traşlarından olan Praksiteles Atina şehrinden olsa da hayatının büyük bölümünü Knidos şehrinde geçirmiştir. Dünyaya kattığı eserlerin pek çoğu günümüze ulaşmış olmasa da yapılan kopyalarından ihtişamları gün yüzüne çıkmaktadır. Knidos Afroditi günümüzde dahi sanat için kilometre taşı olarak kabul edilmektedir.
Knidos Antik Kenti Aprodite Önemi
Sanatın insan yaşamı için sağladığı pozitif etki yok sayılmaz gerçekler arasında yer almaktadır. Knidos Aprodite heykelinin kısa tarihine göz attığımızda; Altı Dor Şehrinin o dönemki Kralı Praksiteles’e haber göndererek Aprodite heykelini istemektedir. Bunun üzerine Praksiteles iki heykel yapmıştır. Biri üzerinde kumaşlar olan çıplak heykel diğeri ise giyinik olan heykeldir. Çıplak olan heykel Knidos da kalmakta giyinik heykel ise Altı Dor şehrine gitmiştir. Heykeltraşın yaptığı en cesur heykel ise bölge için tam bir cazibe etkisi yaratmıştır. Denizciler, gezginler seyyahlar mutlaka bölgeye uğramadan geçmemektedir. Mermerin insan dokusuna bu denli benzemesine ek olarak yapılan çalışmada taşa ruh katılmış olduğu gerçeği en önemli detaylar arasında yer almaktadır.
Knidos Şarabı
Bölge de yine ünü dünyaya ulaşmış önemli üretimlerin başında şarap üretimi gelmektedir. Knidos şarabı hazmı kolaylaştıran etkisi ile tüm Akdeniz de bilinen en önemli içkiler arasında yer almaktadır. Fakat şarabı önemli kılan sadece hazmı kolaylaştırma etkisi değil, aynı zamanda pazarlama yöntemleri olmaktadır. Bilinen ilk kurumsal pazarlama yöneticileri ve çalışanları dünya üzerinde bölge bölge gezerek siparişler alarak modern yönetim biçimine etki göstermişlerdir.
Knidos Antik Kenti Gezilecek Yerler
Knidos da iç ve Dış liman olarak bilinen iki adres ile gezinize başlamanız mantıklı olacaktır. Bölge de yer alan eserler bölgenin bütünü ile ruhunu değiştirmektedir. Bu eserler arasında yer alan iki adet tiyatro ise akla ilk gelen gezi adresleri arasında yer almaktadır. 20.000 kapasiteli ve 5.000 kapasiteli iki tiyatro geçmişten günümüze kalan ve hala bütünlüğünü koruyan eserler arasında yer almaktadır. Bölgenin sahip olduğu temiz ve berrak sulara ek olarak tertemiz manzarası ile her şeyi betimleyen kuvvet olarak gösterilmektedir.
Knidos döneminden kalan uygarlıklardan biri ise Karia uygarlığına ait eserlerdir. Bölgenin en önemli limanlarından biri olan kent Helenistik, Roma döneminin yanı sıra Bizans döneminin de izlerini taşımaktadır. Knidos’u bu kadar önemli yapan bir başka ayrıntı ise Akropolis için doğal kalkan görevi yapan bölgenin Odeon ve Korint tapınağının da yer aldığı alanlar arasında yer almasıdır.
Knidos Antik Kenti Ulaşım
Knidos Antik şehrine ulaşmak için öncelikle Datça merkezine ulaşmanız kısa bir mola vererek yolunuza devam etmeniz için son derece önemli olacaktır. 38 Km uzaklığı ile Datça merkezinden oldukça güzel bir konumda bulunan şehre kendi aracınız ile ulaşabileceğiniz gibi aynı zamanda Palamutbükü minibüsleri ile de ulaşmanız mümkündür. Kendi aracı ile gidecekler için detaylı anlatımı şu şekilde yapmamız mümkün olacaktır.
Marmaris yolunu takip ederek Datça girişine 2 km mesafe kala dönüş yapacağınız Reşadiye mahallesi ve Reşadiye Kazım Yılmaz İlköğretim okulunu geride bırakarak geleceğiniz ilk kavşak da Knidos levhalarına doğru dönüş yapmanız sizi ana yola bağlayacaktır. Söz konusu yoldan bir km ilerlediğinizde ise karşınıza çıkacak olan Karaköy ve Körmen tabelalarını takip ederek bir yol ayrımına geleceksiniz. Fakat körmen yol ayrımına geldiğinizde sola dönüş yapmanız gerekmektedir. Bu yol ile yine birkaç km ilerlediğinizde bir yol ayrımı daha karşınıza çıkacak. Fakat siz bu yol ayrımından sağa doğru ilerleyerek Sındı Zeytincilik mahallesini de geride bıraktığınızda direkt devam ederseniz 7-8 Km sonunda Knidos antik kentine varmış olacaksınız.
Knidos Antik Kenti Bölgesinde Yer Alan Oteller
Bölge de konaklamak için akla ilk gelecek adreslerin başında yer alan;
Knidos Hotel Palamutbükü
Muğla ile Datça arasında yer alan Knidos hotel Palamutbükü konuklarına daima konfor ve keyif sunan oda özelliklerini bir arada sunmaktadır. Tesisin turizm ve eğlence odaklı olarak yapılan inşası bölgeyi kısa süre de dünyanın en önemli merkezleri arasında sokmayı başarmıştır. Çünkü sadece havuz ya da deniz ile yetinmeyen işletme deniz de su sporlarına olanak sağlayan uygulamaları ve Aquapark ayrıcalığı ile de müşterileri için keyifli zamanlar hazırlamaktadır.
İşletme de 15 oda bulunmakta olup hepsi üst düzey odalar olan konaklama alanında ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü olanak sizlere sunulmaktadır. Tesis içinde restoran ve bar hizmeti ise gerçekten taktir toplayan hizmetlere imza atmaktadır. Küçük bir konuk kapasitesi olsa da beş yıldızlı otellerden ayrılmayan hizmetleri ile hem canlı müzik hem de yöresel yemeklerin sunulduğu adres bu yönü ile oldukça büyük beğeni toplamaktadır. Konaklamak için ideal adresi arayanlardansanız Knidos hotel palamutbükü adresinin sizler için ideal olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Knidos Antik Kenti Tarihi ve Yağmalanma
1858 yılı bölge için son derece önemli yıllardan biri olarak bilinmektedir. Çünkü söz konusu tarihte İngiliz Charles Newton o dönemki padişah’dan izin alarak bölgeye gelmiştir. Sonrasında bölge de değim yerindeyse her noktayı kazarak çıkardığı tüm eserleri British Museum’a taşımıştır. Yaklaşık bir yıl süre ile devam eden kazılar ve çıkarılan eserlerin İngiltere’ye taşınması işlemi devam etmiştir. Ayrıca yaptığı hizmetlerden sonra kendisine Sör unvanı verilirken Knidos kazıları hakkında yazdığı A History of Discoveries at Halicarnassus, Cnidus and Branchidae kitabı ise hali hazırda Google Books arasında bulmanız mümkündür. Kısa sürede İngiltere’ye bir şeyler taşıma amacı ile yapılan kazıların bölgeye büyük zarar verdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Sonraki süreç de de bölge de yabancıların yürüttüğü projeler devam etmiştir. 1967 ve 1977 Yıllarında yapılan çalışmalar doğrultusunda Amerikalı Prof. İris Love bölge de kazı çalışması başlatmıştır. Bölgeyi tam manası ile köstebek yuvasına çeviren İris Love’ın tek amacı ise Aprodite heykelini bulmak olarak bilinmektedir. Ayrıca bölgenin gördüğü zarar ek olarak kazı alanlarından çıkan eserler kaçırılırken ayrıca çıkarılan toprak da limana dökülmüştür. Yapılan şikayetlerden sonra ise kazı çalışmalarına son verilerek Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümü öğretim üyesi Ramazan Özgan kazıları kontrol altına alarak Knidos kazılarını nihayet devralmıştır.