Limyra: Antalya’nın Tarihine Yolculuk
Antalya İli Finike İlçesi’nde, Turunçova ve Sahilkent Beldeleri sınırlarında gizlenmiş tarih hazineleri barındıran Limyra Antik Kenti, Toçak Dağı’nın güney eteklerinde muazzam bir geçmişe sahiptir. Bu makalede, Limyra’nın kökenleri, zengin tarihi, mimari yapıları ve arkeolojik kazılar üzerinden detaylı bir keşfe çıkacağız.
Köken ve İlk Yerleşimler: İ.Ö. 5. Yüzyıldan Günümüze
Limyra’nın adı, Likçe yazıtlarda “Zemuri” olarak geçer ve bu da şehrin en azından İ.Ö. 5. yüzyıldan itibaren yerleşim gördüğünü gösterir. İ.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısında, Limyra Likya Kralı Perikle’nin hükümdarlığı döneminde zirveye ulaşarak Likya’nın başkenti haline gelir. Bu dönemde, Perikle’nin Pers hâkimiyetine karşı mücadelesi Limyra’nın bağımsızlığını korumasına olanak tanımıştır.
İ.S. 2 ve 3. Yüzyıllarda Yeniden Canlanma
Perikle Döneminden sonra Limyra, İ.S. 2 ve 3. yüzyıllarda depremlere rağmen yeniden inşa edilerek parlak bir devre tanıklık eder. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan Limyra, 8. ve 9. yüzyıllarda Arap akınları nedeniyle terk edilir. Ancak, 1970 yılından beri Avusturyalı arkeologlarca sürdürülen kazılar, Limyra’nın tarihine ışık tutmuş ve bölge tarihini zenginleştirmiştir.
Arkeolojik Zenginlikler ve Kazılar
Limyra Antik Kenti’nin kazıları, bölgenin tarihine dair önemli bilgiler sunmuştur. Antik kentin en kuzeyinde yer alan akropol, iç kale, aşağı kale, surlar, sarnıçlar, Bizans Kilisesi ve Perikle Heroonu gibi yapılar, ziyaretçilere tarih dolu bir yolculuk vadediyor. İ.Ö. 4. yüzyıla ait Kral Perikle’ye ait anıt mezar, mimarisi ve Antalya Müzesi’nde sergilenen parçalarıyla öne çıkıyor.
Limyra’nın Mimarî Harikaları
Akropolün düzlüğe ulaştığı yerde, İ.S. 141 yılında büyük bir onarım geçiren tiyatro binası, Limyra’nın kültürel zenginliğini yansıtan bir başka önemli yapıdır. Ayrıca, İmparator Augustus’un manevi oğlu Gaius Caesar’a ait anıtsal mezar, mimarisi ve çevresindeki mermer kabartmalarıyla dikkat çekiyor.
Kaya Mezarları ve Likya’nın Mirası
Limyra, Likya Bölgesi’nin en çok kaya mezarına sahip kentlerinden biridir. Antik kentte bulunan dört yüzü aşkın kaya mezarı, Likya dilinde yazılmış kitabeleriyle zengin bir mirası temsil eder. Bu mezarlar, Limyra’nın sadece yerleşim yeri olmanın ötesinde bir kültür ve medeniyet merkezi olduğunu gösterir.
Sonuç: Limyra’nın Görkemli Geçmişi ve Modern Keşfi
Limyra Antik Kenti, köklü tarihi, mimari zenginlikleri ve arkeolojik keşifleriyle Antalya’nın tarihine ışık tutan bir mücevherdir. Ziyaretçiler, bu antik kentte adeta bir zaman yolculuğuna çıkarak Likya medeniyetinin izlerini sürmeye davet ediliyor. Limyra, geçmişin ve bugünün buluşma noktası olarak, kültür ve tarih meraklıları için benzersiz bir deneyim sunmaya devam ediyor.*