Nevşehir Gezilecek Yerler başlıklı bu yazımızda sizlere, ünü dünyalara yayılan Kapadokya’ya ev sahipliği yapan Nevşehir ilimizi tanıtacağız. Bölgede yer alan gezilecek yerler, başta olmak üzere tarihi ve turistik alanlar hakkında bilgiler sunacağız. Nevşehir Doğal Güzellikleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız yazımızın devamını mutlaka okumalısınız.
Nevşehir’in Tarihi
Nevşehir, 6429 sayılı yasayla, 20 Temmuz 1954’te il olmuştur. Nevşehir, Muşkara isimli bir köy iken, adını Farsça “yeni” anlamına gelen nev’den alarak türetilmiştir.
Nevşehir denince akla ilk gelen yer olan Kapadokya ise, ilk çağda tarihi bir bölgeye verilmiş bir isimdir. Kapadokya, Nevşehir merkez ili olmak üzere Aksaray, Kayseri ve Niğde illerine uzanan topraklarda yer almaktadır. Bu bölge hem dünyada hem de ülkemizde benzersiz bir yapıya sahip, tarih ve kültürel değerleriyle önemli kültür ve inanç turizmi merkezlerindendir.
Kapadokya bölgesi tarih içerisinde çeşitli devlet, toplum ve önemli kişilerin isimleriyle anılan dönemler yaşamıştır. Kapadokya Bölgesi’nin tarihi, M.Ö. 3000’lerde var olmuş Asur ticaret kolonilerinden, Hititlere kadar uzanmaktadır. Kapadokya Bölgesi’nin tarihi gelişimini üç ana dönemde inceleyebiliriz. Birinci dönem paleolitik, neolitik ve antik dönemler, ikinci dönem Roma ve Bizans dönemleri ve son dönem ise Türk dönemidir.
Masalsı görüntüsü ve eşsiz doğası ile Dünya’nın en büyüleyici atmosferlerinden birine sahip olan Nevşehir, insanlık tarihi boyunca çok sayıda uygarlığa ev sahibi olmuştur. Peribacaları gibi ilginç jeolojik yapısının yanında, kayalara oyulan yerleşim yerleri de ender, doğal ve kültürel merkezlerdendir. Kapadokya’yı kaplayan yumuşak tüfün kolayca oyulabilmesiyle, kayalarda meydana gelen şekiller ilginçliğini korumaktadır.
Eski zamanlarda inzivaya çekilen keşişlere bir ibadet yeri olmuştur Kapadokya… Farklı büyüklükteki yer altı yerleşim yerleri daha çok yumuşak tüfün aşağıya doğru derinlemesine oyulmasıyla yapılmıştır. Kapadokya Bölgesi, geçmişte sık sık çeşitli saldırılara maruz kalmış, bu nedenle yeraltı şehirlerinin yapılmış ve tehlike anında halkın geçici olarak buralarda yaşamıştır.
Pers Dönemi’ndeki kral yolunun, Selçuklu Dönemi’ndeki tarihi ipek yolunun yine bu bölgeden geçmesi, Nevşehir’in ne kadar önemli bir coğrafyada olduğunun en güzel göstergesidir. Çeşitli dinlere sahip insanların hoşgörü içerisinde birlikte yaşadığı Nevşehir’de, Osmanlı döneminde o bölgedeki Hristiyanlar da kiliseler inşa ettiler. Bugün bu kiliseler barışın en güzel simgelerinden olmuştur.
Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin aşka dair söyledikleri, insan sevgisi, sıcaklığı ve ışığı ilk önce bu topraklar üzerinde yayılmıştır. Osmanlı Dönemi’nin ünlü sadrazamı İbrahim Paşa da bu topraklarda doğmuş, yaptığı imar hareketleriyle bugünkü Nevşehir’in temelinin atılmasında yeri bulunmaktadır. Şehrin dokusunun en elverişli yerine, Damat İbrahim Paşa Külliyesi’ni inşa ettirmiştir.
Bir zamanlar güzel atların yetiştirildiği ve bu nedenle adını Farsça’da Güzel Atlar Ülkesi anlamına gelen Katpatuka (Kapadokya) olarak alan bu yöre, bugün geleneksel el sanatlarıyla da bilinmektedir. Yöre sanatçıları Kızılırmak kenarından getirdiği toprakla ve hassas parmakları ile çamurun içinde saklanan güzelliği bulup çıkartmış, büyüklerinden aldıkları geleneği geleceğe taşımışlardır.
Dört mevsimi ayrı güzel olan Kapadokya’da kış mevsiminde bolca yağan kar, peribacalarını tıpkı bir dantel gibi süsler. Baharda ise açan gelincikler ve yabani bademler insanın içini adeta sevinçle doldurur.
Bölgede başta sıcak hava balonu, trekking, dağ bisikleti, atlı safari olmak üzere birçok doğa sporu yapılabilmektedir. Kapadokya Balon Turu ile ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Kapadokya’yı ziyaret eden dünyanın her tarafından gelen yerli yabancı çok sayıda ziyaretçi tarihe, kültüre ve doğa harikalarına doğru yaptığı geziyle, sadece Nevşehir’i tanımakla kalmaz, aynı zamanda yöre halkının konuk severliğine de tanık olur.
UNESCO Dünya Doğal ve Kültürel Miras listesinde 1985 yılında 357. sırada ”Göreme Doğal ve Tarihi Milli Parkı” olarak yer alan Kapadokya, doğal yapısı ve kültürel çeşitliliği ile dünya üzerindeki özgün yerini almıştır.
Nevşehir’de Gezilecek Yerler
Göreme Açık Hava Müzesi
Asırlarca farklı ırkları ve dilleri bir çatı altında birleştiren Göreme Açık Hava Müzesi’nin din ve sanat tarihi açısından farklı bir önemi var. Yemekhaneler etrafına dizilmiş büyüklü küçüklü kiliseler büyük bir manastır kompleksini oluşturuyor. Bu müzede on bir tane yemekhane ve gezilebilen kiliseler dışında, her an çökme tehlikesi olmasından ötürü girişi demir parmaklıklarla kapatılmış on sekiz kilise daha bulunmaktadır.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde; Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Azize Barbara Şapeli, Azize Katerina Şapeli, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise ziyarete açıktır.
Bu kiliseler mimarilerine ve dönemlerine göre ‘Sütunlu Kiliseler’ ve ‘Yılanlı Kiliseler’ olarak iki kategoriye ayrılmış. Sütunlu kiliseler, bütünsellik içeren duvar resimlerinin olduğu Karanlık Kilise, Elmalı Kilise ve Çarıklı Kilise’yi kapsıyor. Birbirinden bağımsız olan, mantık sırası gözetmeyen ve bir hikaye anlatmayan duvar resimlerinin olduğu Rahibeler Manastırı, Yılanlı Kilise, Azize Barbara ve Azize Katherina Şapelleri ise Yılanlı Kiliselere örnek gösteriliyor.
Uçhisar Kalesi
Kapadokya’nın hem fiziki hem de turistik olarak öne çıkan rotalarından biri de, Uçhisar Kalesi‘dir. Kale, yüksekte yer aldığı için stratejik olarak ve birçok hükümdarlık için önemli bir savunma ve ticaret merkezi olarak kullanılmıştır.
Nevşehir merkeze beş kilometre mesafede bulunur. Kapadokya’nın her yerinden görülen en büyük ve en etkileyici peri bacasıdır Uçhisar. Kalenin zirvesi Kapadokya’nın kuş bakışı görülebildiği tek yerdir. Güvercinlik Vadisi’nden, Avanos’a doğru tüm vadiler, Ortahisar Kalesi, Göreme Beldesi, Göreme Açıkhava Müzesi, Kılıçlar Vadisi, Kızılçukur, Güllüdere, Çavuşin, Boztepe, Aktepe, Avonos ve bütün Kapadokya’yı aynı anda görebilirsiniz.
Kalenin zirvesinde çok sayıda oyma küp, mezar ve büyük sarnıç bulunmaktadır. Kaleden kuzey yönüne doğru bakınca Cevizli peribacalarını, batıda Nevşehir’i ve Oylu Dağı’nı, kalenin hemen önünde Uçhisar’ı, güneybatıya doğru uzaklarda ise Hasan Dağı zirvesini görebilirsiniz.
Uçhisar Kalesi, Erciyes ve Hasan Dağı’nın birlikte görülebileceği tek yer olma özelliğini taşır. Roma döneminden beri oyularak içine çok sayıda oda, ev, sığınak, depo, sarnıç, mezar, mahzen yapılmış ve Arap akınlarına karşı önemli bir savunma noktası görevinde olmuştur. Üzerinde de saldırganlara karşı savunma amaçlı kullanılmak için büyük taş gülleler bulundurulmuştur.
Hem bir gözetleme kalesi hem de savunma kalesi olarak kullanılmış, Selçuklu ve Beylikler döneminde de önemini korumuştur (12.-14. yy.). Genellikle beyliklerin sınır bölgesi konumunda olduğundan ötürü kale, Selçuklular’ın doğu sınırı, Kadı Burhanettin Beyliği’nin batı sınırı, Karamanoğulları’nın doğu sınırı halindeki konumundan dolayı “Uçhisar” adıyla anılmaya başlamıştır. Bölgenin en yüksek noktalarına kurulmuş olan Başhisar (Ürgüp), Ortahisar ve Uçhisar Kaleleri Selçuklu Dönemi’nde Nevşehir’in üç önemli koruma noktası görevini üstlenmiştir.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Asur Kolonilerinin izlerini taşıyan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde II. yy’da Roma zulmünden kaçıp Mezopotamya üzerinden Kayseri’ye, oradan da Kapadokya’ya ulaşan ilk Hristiyanların yaşadığı biliniyor. Girişleri kolay bulunamayan, bulunsa bile kolay girilemeyen bu gizli dünya, ilk Hristiyanları Romalı askerler ve Arap akıncılardan korurken, gizemli mimarisi ile zamane gezginlerini de hayrete düşürüyor.
Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kalabileceklerinden dolayı erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak geniş alanlar oluşturmuşlar. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu yeraltı şehirlerinde bazı odalar ancak bir kişinin geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor. Tünellerin giriş çıkış alanlarında güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak üzere kullanılan büyük taş silindirler vardır.
1830’lara kadar Kapadokya Derinkuyu bölgesinde herhangi bir yerleşim yeri yokmuş. Bir tesadüf sonucu 1963 yılında rastlanan ve 1967 yılında ziyarete açılan Derinkuyu Yeraltı Şehri ismini 60-70 metre derinindeki ellinin üzerinde içme suyu kuyusundan almış.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Kaymaklı’nın geçmişi M.Ö. 3000’e kadar uzanıyor. Hititler döneminde temeli atılmış olan yer altı şehri, Roma ve Bizans dönemlerinde oyularak genişletilmiş. Tüf kayaların oyulmasıyla gerekli barınma şartları oluşturulmuş olan bu şehir, içinde birçok ayrıntıyı barındırıyor.
Oyulan kayalardan oluşturulan koridor sistemiyle odalar arasında geçiş sağlanmış. Birbirine bağlanan dar odalar, salonlar, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları mevcut.
Tarihine göre değerlendirdiğimizde bu yapının en etkileyici taraflardan biri de muazzam bir mühendislikle yapılmış havalandırma bacaları olacaktır kuşkusuz. Bunun dışında burada su kuyuları, hatta kilise bile bulunmaktadır.
Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin yapım nedenini, dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için yapıldığı, kapıları kilitlemek üzere bulunan dev sürgüler sayesinde kanıtlanıyor. Sekiz katlı yeraltı şehrinin, dört katı gezilebilir durumda bulunuyor.
Avanos
Geçmişi M.Ö. 2000’li yıllara, Hititlere kadar uzanan Avanos’un tarihi, tadı damakta kalan, seyretmesi gözden silinmeyen birçok sebep sunuyor gezginlere.
Kaynaklara göre Avanos Hititler döneminde Zu-winasa, bazı tarihçilere göre ise Nenassa olarak anılıyor. Antik Yunan, Bizans çağlarında ise adı Venessa olarak geçiyor. Şimdiki ismine ise rivayete göre Selçuklu ordusunun kumandanlarından Evranos Bey’in adını alarak, başka bir söylentiye göre de ‘Evani’ denen mutfak kap kacağı yapan kasaba özelliğinden almış. Yakın zamandaki Osmanlı belgelerinde ise Avanos’tan ‘Enes’, ‘Evenez’ olarak bahsediliyor.
Avanos Chez Galip Saç Müzesi Hikayesi
Kapadokya bölgesinin sahip olduğu müzelerden bir tanesi diğerlerinden oldukça farklı. Bu müze 1979 yılında açılan ve binlerce kadının saçlarından oluşan bir müze: Saç Müzesi. Avanos’ta bulunan bu müzenin kurucusu çömlek ustası Galip Körükçü ya da bilinen ismiyle Chez Galip.
Müzenin hikayesi bir aşk hikayesine dayanıyor. Hikayeye göre Galip Körükçü, bundan kırk yıl önce çömlek atölyesine gelen Fransız bir kadın ile tanışır. Aralarında bir aşk başlar ancak üç ayın sonunda ülkesine geri dönmek zorundadır Fransız kadın. Giderken saçından bir tutam keser, numarasını da yazar ve atölyeye bırakıverir. Aslında arkasında bir anı bırakmak isteyen kadın kurulacak olan saç müzesinin temellerini atmıştır hiç bilmeden.
Galip Körükçü bu saçı alıp atölyesinin duvarına asar. Aradan zaman geçerken atölyeye çömleğin yapımını görmeye gelen kadın ziyaretçiler bu saçın hikayesini duyar ve kendi saçlarını bırakmaya başlarlar. Yıllar sonra, Fransız kadın buraya tekrar geldiğinde gördükleri karşısında şaşırır, çünkü kendi bıraktığı bir tutam saç binlerce kadının saçlarıyla buluşup yarım kalan aşka şahitlik etmek istercesine bir ilki başlatmış ve Saç Müzesi’ne hayat vermiştir.
1998 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş bu müzeyi görmeden burayı terk etmemelisiniz.
Saç Müzesi’nin içerisinde binlerce kadına ait saçlar ve üzerinde numaraları yer alıyor. Bu saçların arasında ünlü sanatçıların saçları da bulunmaktadır. Müze içerisinde fotoğraf çekmek ise özel bilgilerin korunması açısından kesinlikle yasaktır.
Paşabağı Mevkii
‘Keşişler Vadisi’ olarak da bilinen Paşabağı, aslında peribacalarının oluşum galerisi gibidir. İki ve üç başlıklı peribacalarının bazıları henüz bebek gibi küçük, bazıları ise yaşlı insanları andırırcasına oluşumunu oldukça tamamlamış durumda. Vadinin tam ortasında bulunan ve girişinde antitetik haçlar yer alan üç başlı peribacası Keşiş Simeon’un inzivaya çekildiği hücre olarak da anılıyor. Bu çok başlı ve gövdeli peribacalarının bazılarının içi şapel olarak oyulmuş. İçlerinde küçük odacıklar, ocak oyuntuları ve ışık alan pencere aralıkları bulunmaktadır.
Paşabağı Avanos’un üç kilometre güneyinde ve merkezden yürüyerek de ulaşılabilecek mesafede yer almakta ve yolun sağ tarafında Avanos’ta güneşin batışını en güzel seyredebileceğiniz beyaz tepe bulunmaktadır.
Zelve Ören Yeri
Paşabağı’nı gezdikten sonra yolu takip ederek yine Avanos’un üç kilometre güneyinde yer alan geniş gövdeli ve sivri uçlu peribacalarıyla dolu Zelve Vadisi’ne varabilirsiniz. Kapadokya’da en fazla peribacasını birbirine eş üç vadiden oluşan Zelve Vadisi’nden keyifle seyredebilirsiniz.
Zelve 9. ve 13. yüzyıllarda hristiyanlığın en önemli dini merkezlerinden biri ve rahiplerin ilk dini bilgilerini edindikleri yer olması bakımından tarihsel bir öneme sahiptir. On beş tane büyüklü küçüklü kilisesi vardır ve içlerinde en ünlü olanları Geyikli, Üzümlü ve Balıklı Kiliseleri’dir.
Kayalara oyulmuş mağaralarda 1924 mübadelesine kadar Rumlar yaşamış ve Rumlar Yunanistan’a gidince de buraya Türkler yerleştirilmiştir. 1952 yılında kayaların oluşturduğu tehlike nedeniyle Türk nüfus da boşaltılmıştır.
Yeşilburç Köyü (Eski Rum Köyü)
Yalnızca Nevşehir’in bir bölgesi olduğu zannedilen Kapadokya, aslında Kayseri, Kırşehir, Aksaray ve Niğde illerini de kapsayan alana yayılmıştır. Yeşilburç Köyü de Niğde iline bağlı ve Kapadokya Bölgesi’nde yer alan tarihi köylerden biridir.
Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bir bilgi yoktur. Köyde yaşayanların büyük bir kısmı Selanik göçmenidir. Yer yer kayalık ve eğimli bir vadinin yamaçları boyunca yayılmış olan yemyeşil bir köydür. Eski bir kilise olan tarihi camisinin avlusunda tarihi bir çan kulesi, caminin karşısında ise gürül gürül akan bir çeşmesi bulunur.
Güvercinlik Vadisi
Kapadokya Bölgesi’ndeki en meşhur yerlerden birisidir Güvercinlik Vadisi. Bu geniş vadi Uçhisar ve Göreme arasındadır. Ayrıca adını gerçekten de güvercinlerden almaktadır.
Rivayete göre, 9. yüzyılda başlayan güvercin yetiştiriciliği ile beraber, güvercin gübresinin üzüm yetiştiriciliğinde çok faydalı olduğu burada yaşayanların dikkatini çeker.
Bu nedenle kayadan oyma yuvalar, tarım işçilerinin verimini artırabilmek için, evler yerine vadi yakınlarına inşa edilir.
Yalnızca tarımda değil, aynı zamanda kilise duvarlarını renklendiren çizimlerin, desenlerin renklerini koruyabilmek, fresklerin sağlam kalmasını sağlayabilmek için de güvercin gübrelerinin kullanıldığı söylenir. Günümüzde hala çeşit çeşit güvercinlerin vadide bulundukça son derece keyifli bir manzara sergiledikleri görülür.
Güvercinlik Vadisi, eşsiz manzara ve tarihi ile turizme de katkı sağlayan en önemli yerlerden biridir. 4100 metre uzunluğundaki vadiyi gezerken içindeki şelaleyi ihmal etmeyin. Pek çok kişinin bilmediği şelalenin yüksekliği 10-15 metredir ve vadinin küçük kızı rolünü üstlenmektedir.
Nevşehir Gezilecek Yerler: Kızıl Vadi
Ürgüp ilçe sınırında bulunan Kızıl Vadi veya diğer adıyla Kızıl Çukur, Kapadokya Bölgesi’nin önemli noktalarından biridir.
Bitki örtüsü, doğal kaya oluşumları ve renkleriyle kesinlikle ayrılmak istemeyeceğiniz ve bakmaya doyamayacağınız bir yer. Burada bulunan tüfler gün batımı ile kızıla dönüşür. Bu nedenle gün batımında çok sayıda yerli ve yabancı turist bu manzarayı görmek için burayı akın eder. Gün batımı ile peri bacalarının o eşsiz görüntüsü birleşince ortaya harika manzaralar çıkmaktadır. Buraya sevdiklerinizle birlikte gelip harika vakit geçirebilirsiniz. Bolca fotoğraflamayı unutmayın zira sürekli hatırlamak isteyeceksiniz. Bir Başka Gün Batımı Manzarası ile ünlü Çalış Plajı hakkında bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz: Çalış Plajı ve Gün Batımı Manzarası
Nevşehir Gezilecek Yerler: Üç Güzeller
Üç Güzeller, Kapadokya’nın simgesi olan iki büyük, bir küçük peribacasından oluşan peribacalarıdır. Sadece Kapadokya’nın değil dünyanın en ünlü peri bacaları olan Üç Güzeller, şarap şişelerinden biblolara, tablolardan heykellere kadar tasviri bölgedeki pek çok yerde karşınıza çıkıyor. Her yıl yaklaşık iki milyon turistin ziyaret ettiği bölgede yine en çok fotoğrafı çekilen peri bacaları olan Üç Güzeller, Ürgüp karayolu üzerinde, ilçe merkezine beş dakikalık mesafedeki seyir tepesinde yer alıyor.
Peribacaları, yumuşak tüflü bir arazide vadi yamaçlarından inen sel suları ve rüzgarın tüfü aşındırması fakat daha sert tabakaların aşınmadan ayakta kalmasıyla oluşmuştur. Altının oyulmasıyla daha sert olan kayanın şapka gibi kaldığı bu yeryüzü şekillerine ise şapkalı peribacası denilmekte. Şapkalı peribacalarının gövdeleri koni şeklindedir, işte Üç Güzeller de bu şapkalı oluşumların en güzel örneğini oluşturuyor.
Nevşehir Gezilecek Yerler: Peri Bacaları, Kapadokya
Milyonlarca yıl süren rüzgarın ve yağmurun aşındırması ile oluşmuştur Peri Bacaları… Önceden Erciyes Dağı, Güllüdağ ve Hasandağı aktif yanardağ iken, Kapadokya Bölgesi de bu zamanlarda iç denizmiş. Bu yanardağların püskürttüğü lavlar ve küller bu iç denizi zamanla kurutmuş ve bir tüf tabakası oluşturmuş. Bu tabaka içerisinde yer yer kurumuş sert lav parçaları ve kolayca aşınabilecek kil, kum taşı ve kül bulunuyormuş.
Daha sonra yağmur ve rüzgarın neden olduğu aşınma ile sert lav parçaları tepede kalıp altındaki kil, kumtaşı ve külden oluşan kısmın aşınmasını önlemiş. Bu da şimdiki o muhteşem Peri Bacaları’nın oluşmasını sağlamış.
Ihlara Vadisi
Dünyanın en büyük kanyonları arasında sayılan Ihlara Vadisi, hristiyanlığın kuruluş yıllarından beri önemli bir dini merkez olmuştur. On dört kilometrelik vadide, sayısız kilise ve tarihi yaşam alanı bulunmaktadır.
Asırlar önce Hasan Dağı’nın püskürmesiyle volkanik bir tabaka oluşmuş, çeşitli doğa olayları ve Melendiz Çayı’nın aşındırması ile de Ihlara Vadisi oluşmuştur. Yüksekliği 120 metreyi bulan bu büyüleyici kanyon, Ihlara Kasabası’nda başlayarak Belisırma ve Yaprakhisar üstünden Selime’ye kadar uzanır.
Kapadokya bölgesi içinde yer alan Belisırma, Ihlara ve Gelveri’yi (Güzelyurt) kapsayan bölgede, 382 basamaklı merdivenden inip yemyeşil bir vadiyi takip edenler, çokca kilise ve yaşam alanıyla karşılaşıyor.
Hazır gelmişken tarihi önemi yanı sıra doğal güzelliğiyle de görenleri etkileyen vadinin başında bulunan Ziga Kaplıcası’nın şifalı sularından faydalanabilir, Belisirma Köyü’nde Melendiz Çayı’nın üzerine kurulan çardaklarda mola verebilirsiniz.
Kapadokya Kaya Evleri
Nevşehir Gezilecek Yerler: Ürgüp
Ürgüp, Selçukluların önemli şehirlerinden Konya ve Niğde’ye açılan bir kale konumunda idi. Bu döneme ait iki yapı olan Altıkapılı ve Temenni Tepesi Türbeleri, Ürgüp merkezinde bulunuyor.
Kapadokya’ya gelen ziyaretçiler tarafından en çok rağbet edilen peribacası olan Üç Güzeller, Ürgüp’ün hemen çıkışında Göreme’ye doğru uzanan yolun solunda kalıyor.
Ürgüp’te Gezilecek Yerler arasında;
- Pancarlık ve Keşlik Vadileri,
- Temenni Tepesi,
- Ayvasil Kilisesi,
- Mustafapaşa,
- Sarıhan,
- Pembe Vadi,
- Damsa Çayı,
- St. Theodore Kilisesi,
- Taşkın Paşa Cami,
- Kızılçukur Vadisi,
- Pancarlık Kilisesi,
- Rum Hamamı,
- Ala Kilise,
- Kepez Kilisesi,
- Soğanlı Ören Yeri ve
- Ürgüp Müzesi yer almaktadır.
Ürgüp evleri, odaların bir sofa çevresine dizilmesiyle planlanmıştır. Odalar arası alanda yer alan sofalar, ev tipini belirleyen yapıdır.
Kentlerin kalabalıklaşması ve arsanın küçülmesi daha içe dönük ve sıkışık planlamaları gerektirmiştir. Daha rahat yaşama biçimi isteği, tozdan, soğuktan kaçılması, sofa alanını da her zaman kullanma ihtiyacı, bu tipin tercih edilmesinin sosyal nedenlerindendir.
Nevşehirin Doğal Güzellikleri
Göreme Vadisi
Kapadokya Bölgesi’nin turizm açısından en hareketli bölgesidir Göreme. Kaya oyma evleri, butik otelleri, restoranları ve çarşısıyla her an hareketli olan vadinin en gözde gezilecek noktası, Göreme Açık Hava Müzesi‘dir.
MS 4. ve 13. yüzyıllar arasında dini yaşamın egemen olduğu bu bölgede, hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekanları bulunuyor.
Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Azize Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise olmak üzere çok sayıda kilise ve şapel mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.
Kadirah Deresi
İl merkezine üç kilometre uzaklıkta bulunan bu dinlenme yeri, Narköy sınırları içerisinde kalmaktadır. Burada Nevşehir Çayı’nın bazalt kayalarını yararak açtığı çok sayıda delik ve çağlayanlar bulunur. Jeolojik yapısı ve jeomorfolojik oluşumu ile yörenin ilgi çeken mesire alanlarından biri olan Kadirah Deresi’ne asfalt bir yolla ulaşılabilmektedir.
Ballıkaya
İl merkezine beş kilometre uzaklıkta bulunan Ballıkaya, özellikle manzarası ile ilgi toplar. Göre kasabasının güneyinde, bir bazalt tepesinde bulunan Ballıkaya, geniş alanların kolayca görülebildiği bir dinlenme yeridir.
Üzengi Deresi
Sıkça gidilen dinlenme yerlerinden bir diğeri de Ortahisar’ın güneyinden başlayarak Ürgüp yakınlarından Damsa Çayı Vadisi’ne açılan, Üzengi Deresi‘dir. Duvar gibi yükselen vadi yamaçlarıyla, tabanda birbirini izleyen meyve bahçeleri ve mineral bakımından zengin maden sularıyla ilgi çeken bir yerdir.
Kızılırmak Kıyıları
Avanos ve Gülşehir yöreleri genişleyerek, doğal kumsallar ve ağaçlık dinlenme yerlerini ortaya çıkarmıştır. Kızılırmak Kıyıları yakından görmek için özellikle Avanos’ta, akarsuyun güney kıyılarına gidilebilir.
Gülşehir’de, Kızılırmak kıyısında kimi yerler mesire yeri olarak ayrılmıştır ve buralarda gerekli alt yapı hazırlanmıştır. Kıyı üzerinde gondol ve tekne turları ziyaretçilerin ilgisini çokça çekmektedir. Kızılırmak’ta dört ve altı kişilik gondollar, jet-skiler, jet motoru ve kayıklar, Venedik benzeri görüntüler yaratmaktadır.
Çakırcan
Gülşehir ilçesi, Tuzköy kasabasında Kızılırmak nehri kenarında yer almaktadır. Kaynak sularının bol olduğu, zengin bitki örtüsüne sahip olan bu yerde alabalık üretim tesisleri mevcuttur. Günü birlik piknik ve mesire yeri olarak ziyaretçilerini ağırlayan Çakırcan’a uğrayarak bu lezzetli alabalıkların kadına bakabilirsiniz.
Dedebağı
Hacıbektaş ilçesinin, Kırşehir yolu üzerinde, ilçeye üç kilometre uzaklıkta bulunur.
Dergaha bağlanmış olan Dedebağı, tekkenin açık olduğu vakitlerde önemli ocaklardan birisi konumundaydı. Koruma altına alınan bu yerde, Şekerpınar’ı ile Hacı Melek Baha’nın mezarlarını kapsayan bir türbe de bulunmaktadır. Yeşillikler içinde bol suyu olan bu yer, günümüzde mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Nevşehir’de Ne Yiyelim?
Sadece gezilecek yerleri ile değil yemekleri ile de oldukça ilgi çekicidir Nevşehir. Yöresel lezzet açısından coğrafi konumuda son derece yönlendirici bir etken olmuştur diyebiliriz.
Meşhur yemekleri, daha çok bakliyat ve tahıl ürünlerinin kırmızı et ile karıştırılarak hazırlanmasıyla yapılır. Özellikle hazırlanması zor ve pişirilmesi uzun olan testi kebabı ve çömlek fasulyesi, bölgenin en meşhur ve öne çıkan yemekleri olarak bilinir. Yaprak sarma, dolaz, köftür, kayısı dolması, düğün çorbası, nohutlu yahni, sütlü çorba, ayva dolması buraya özgü lezzetlerden bazılarıdır.
Bu yöresel lezzetleri İnci Cave Restoran, Nisan Köfte & Yemek, Seki Restoran gibi manzarası da oldukça etkileyici restoranlarda tadabilirsiniz.
Tüm bunların yanında bölgede oldukça gelişmiş bir içecek üreticiliği de yapılmaktadır. Bölgedeki yer altı mahzenlerinde uzun yıllardır üretilen ve saklanan şaraplar da denenmesi gereken lezzetler arasında yer alıyor.
Nevşehir Nasıl Gidilir? Ulaşım Bilgileri
Karayolu ve havayolu ile Nevşehir’e rahatça ulaşabilirsiniz. Otobüsle gelmek isteyenler için ise pek çok şehirden direkt olarak Nevşehir’e otobüs seferleri kolaylıkla bulabilirsiniz.
Havayolunu tercih edenler içinse bölgeye en yakın havaalanı Kayseri’de bulunmaktadır. Oradan servis araçlarını ya da taksileri tercih edip Nevşehir’e ulaşabilirsiniz.
Şehir içi ulaşım ise dolmuş, minibüs, otobüs ile yapılıyor. Merkezler arasındaki mesafeler uzun değil, bu nedenle toplu taşıma araçları ulaşım için oldukça ekonomik bir çözüm. Taksi ya da araç kiralamayı da tercih edebilirsiniz.
Nevşehir’de Nerede Konaklama Yapılır
Nevşehir yapısı ve popülerliği bakımından Kapadokya Bölgesi’ne yoğunlaşmıştır, bu nedenle oteller bu bölgede gezilecek yerlere yakın yerlerde bulunuyor. Butik otellerin yanısıra mağara tipi oteller kentin tarihi dokusunu yansıtmaktadır.
Biraz sakinlik arıyorsanız size, Uçhisar’da bulunan otelleri önerebiliriz. Her bütçeye uygun Aden Hotel Kapadokya iyi bir seçenek olabilir.
Bölgenin kalbi olan Göreme’de Sultan Cave House beklentilerinizi oldukça karşılayabilir.
Bölgede hem bütçenize göre hem de beklentilerinizi son derece karşılayacak pek çok konaklama yerini rahatlıkla bulabilirsiniz.
[alert-note]Nevşehir Gezilecek Yerler başlıklı yazımız ilginizi çektiyse Kapadokya Balon Turu yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz. Bizi İnstagram üzerinden @yaz_tatilii adresinden takip edebileceğinizi unutmayınız.[/alert-note]
