Ulu Camii – Şanlıurfa: Tarih ve Mimari
Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası olan Ulu Camii, şehir merkezinde Divanyolu Caddesi’nde yer almaktadır. Yapım tarihi belirlenemeyen cami, “Kızıl Kilise” olarak adlandırılan eski bir kilisenin yerine inşa edilmiştir. Eski yapıya ait avlu duvarları, sütunlar, sütun başlıkları ve çan kulesi hala mevcuttur.
Tarih ve Restorasyonlar
Cami, 1170-1175 yıllarında Zengiler tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Ancak, inşa kitabesi bulunmadığı için kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Cami, tarih boyunca birkaç kez onarımdan geçmiştir. Kitabelere göre Ulu Camii; 1684, 1779, 1780 ve 1870 yıllarında onarım görmüştür. En son 2010-2011 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.
Mimari Özellikler
Ulu Camii, İslam fetihlerinden sonra kullanılan kırmızı mermerler ve kilise ile ilişkisi nedeniyle “Mescid ül-Hamra (Kırmızı Mescit)” olarak da bilinir. Avluya açılan son cemaat yeri, Anadolu’da ilk kez Urfa Ulu Camii’nde görülen on dört sivri kemerle süslenmiştir. Caminin harim kısmında ise Hz. İsa’nın Havarisi Thomas’la gönderdiği mendilin bulunduğuna inanılan bir kuyu yer almaktadır. Bu kuyunun suyu, halk arasında şifalı olarak kabul edilir.
Türbe ve Saat Kulesi
Cami avlusunun kuzeybatı kesimi mezarlıktır ve burada Halidi Tarikatı’nın kurucusu Mevlana Halid Ziyâeddin Hazretleri’nin küçük oğlu Şehabeddin Ahmet’in mezarı bulunmaktadır. Türbe, Şanlıurfa ili Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) tarafından restore edilmiştir. Minareye, Cumhuriyet döneminde eklenen bir saatle birlikte şehrin ilk ve tek saat kulesi haline gelmiştir.
Ulu Camii, Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel dokusuna büyük katkı sağlayan önemli bir yapıdır. Hem mimari özellikleriyle hem de tarihi ve kültürel değerleriyle ziyaretçilerini etkileyen bu cami, şehrin en önemli tarihi yapılarından biridir.