Yürüyen Köşk: Türkiye’nin Mimari Mirası ve Atatürk’ün Vizyonu
Türkiye’nin tarih ve kültür zenginliklerinden biri olan Yürüyen Köşk, Atatürk’ün öngörüsü ve kararlılığı sayesinde günümüze ulaşmış önemli bir eserdir. İşte, bu eşsiz yapının hikayesi ve önemi.
Atatürk’ün Vizyonu ve Yapının Tarihi
Atatürk, bir gün çiftliğinde gezinirken köşkün yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvanla karşılaşır. Bu duruma anlam veremeyen Atatürk, bahçıvanı yanına çağırarak neden böyle bir işlem yapıldığını sorar. Bahçıvanın verdiği cevap, ağacın dallarının binanın duvarına dayandığı ve bunun da tehlike oluşturduğu yönündedir. Ancak Atatürk, ağacın kesilmesi yerine binanın kaydırılmasını emreder. Bu olağanüstü kararın ardından iş İstanbul Belediyesi’ne intikal eder ve Belediye Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir.
8 Ağustos 1930 tarihinde, başmühendis Ali Galip Alnar ve ekibi Yalova’ya gelerek çalışmalara başlar. Öncelikle, binanın çevresindeki toprak dikkatle kazılır ve temel seviyesine inilir. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları kullanılarak binanın altına raylar yerleştirilir. Sonrasında ise, binanın raylar üzerinde kaydırılması işlemine geçilir. Bu süreç, Atatürk’ün de izlediği bir akşam gerçekleşir ve başarıyla sonuçlanır. Böylece, ulu çınar ağacı kesilmekten kurtulur ve köşk, adeta yerinde yürütülmüş gibi, bugünkü konumuna taşınmış olur.
Kültürel ve Tarihi Değeri
Yürüyen Köşk, sadece mimari bir yapı değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini yansıtan önemli bir simgedir. Atatürk’ün çevreye duyarlılığını ve tarihi mirasa verdiği önemi gösteren bu olay, günümüzde de büyük bir saygıyla anılmaktadır. Köşk, Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılmış ve tescillenmiştir.
2006 yılında ise, Yalova Belediyesi tarafından yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda Yürüyen Köşk ziyaretçilere açılmıştır. Bu tarihi eser, hem Türkiye’nin tarihine tanıklık etmiş hem de gelecek nesillere önemli bir miras bırakmıştır. Günümüzde, turistlerin ve tarih meraklılarının ilgi odağı olan Yürüyen Köşk, Türkiye’nin tarih ve kültür turizmine katkı sağlamaktadır.
Sonuç
Yürüyen Köşk, Atatürk’ün vizyonunu ve kararlılığını gösteren önemli bir yapıdır. Çağının ötesinde bir çevre duyarlılığı ve tarih bilinciyle hareket eden Atatürk, bu olağanüstü emriyle sadece bir ağacı değil, aynı zamanda Türkiye’nin tarihine önemli bir iz bırakmıştır. Bugün hala ayakta olan bu köşk, Türkiye’nin mimari mirasının ve kültürel değerlerinin önemli bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir.